7 Ocak 2009 Çarşamba

Yuvaya dönüş


Thomas Hardy'in The Return of the Native (yuvaya dönüş) romanını okuduktan, okuyup çok etkilendikten sonra, bu etkiden midir başka bir şeyden midir bilmem ama, hep dönüşler acı gelmiştir bana. Yuvadan ayrılmak bir zor gelmiştir, dönüş daha bir zor. Diggory Venn(*) gibi hissetmişimdir kendimi her gidişte, her dönüşte. Üstüne üstlük, her dönüşte, gitmek de, dönmek de daha değersiz hale gelmeye başlamıştır benim için.

Abartmış olabilirim biraz, Defoe herhalde bu kadar karamsar bir modda dönmüyordur Tottenham'a, zira kendisi defalarca kez açıklamıştı "yuva"ya dönmek istediğini.
(*) esas oğlan, mühim şahsiyet

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Hocam bahsettiğin kitapta ne futbol geçer, ne de bir zenci karakter vardır.
Tek benzerlik iki karakterin de ingiliz oluşu.
Ağır girmişsiniz bikaç posttur, hayırlısı..

Adsız dedi ki...

iyi de zaten yazar da romanda futbol olduğunu filan savunmuyorki. kitaptaki dönüş-ayrılış cart curt triplerine göndermede bulunmuş sadece arkadaş.

Adsız dedi ki...

barizzio bu aralar bi duygu youn sanursam...


burkay

Barizzio dedi ki...

Arkadaşım, roman sabahtan beri aklımda gezeliyordu.. 15 yaş civarı okumuştum, karakter oturtmaya çalışırken vurmuştu Thomas baba..
Yazıdaki her cümlem harfine kadar hissiyatımdır, candır..
Dönüşler zordur, gidişler ha keza..
Defoe topçu musur, o ayrı tartışma, ama kitabı çok tavsiye ederim.
@ Burkay
Güzel kardeşim gece 12:30 oldu, hisarüstü sokakları sensiz, ne iş??

Adsız dedi ki...

bent,dos santos,modric,pavlichenko ve simdi de defoe etkileyici bir hücum hattı fakat berbatov keane ikilisinin yerini asla tutmayacaktır.

Adsız dedi ki...

bent,dos santos,modric,pavlichenko ve simdi de defoe etkileyici bir hücum hattı fakat berbatov keane ikilisinin yerini asla tutmayacaktır.

fufinho