19 Eylül 2008 Cuma

Ramazan rehaveti


Beşiktaş dün gece rakibin bile beklemediği kadar zorlandı.

Dün Ertuğrul, klasik 4-2-3-1 sistemini sanki bozmuştu: İnceman hafif sağ kanada çekti (etkisizdi), Holosko forvete yaklaştı (istekliydi). Yamuk bir 4-4-2 gibiydi.

Karşısında, top Beşiktaş'ta olduğu anda 11 kişinin topun arkasına geçtiği (man behind ball) bir taktikle oynayan, iki adet sadece adam deviren, top dahi süremeyen siyahi futbolcusu bulunan, 2ye tek geldikleri ataklarda bile topu kaleye yollayamayan bir rakip vardı Beşiktaşın. Uzaktan şut lazımdı, Delgado ve Tello dün bu konuda pek yardımcı olmadılar. Savunma arkasına sarkmak lazımdı, bu konuda dün başarılıydılar, en az 7-8 net gol pozisyonuna girdiler. İnce ofsaytlar, direkler, forvetlerin anlık hatalarıyla hiç biri gol olmadı. Beklenen gol ikinci yarıda, artık Beşiktaş'ın silahlarından biri olan ölü toptan geldi. Benim için gol Nobre'nindir. 3 dakika öncesinde bir kafa golü atmasına ramak kalmıştı. Golü de yine onun kafasında kaleciden dönen topta attı Holosko.

Beşiktaş savunması neden olmuyor bir türlü? Anlamadım. Seriç-Tello ikilisi dün kanatlarını hücum açısından iyi kullandılar. Ama öyle toplar bıraktılar ki arkalarına! Sağ kanat hakeza.. Nasılsa arkalarını toplayan vardı yine: Zapotocny... Beşiktaş taraftarının daha 3. maçtan sevgilisi. Taraftar seneler sonra (Zago-Ronaldo ikilisinden sonra ilk kez) bir savunma süpürücüsü görünce takımda, psikolojileri bozulmuş resmen. 100'lerce insan vardı dün, durduk yerde, maç bile başlamadan, tek başına "Zapoooooo" diye bağıran! Anlayamadık..

Dün seyirci'de ramazan rehaveti hakimdi. Takımlarına destek oldular, ama Brijeg maçının yakınından geçmediler.
Deplasman maçı çok zor geçecek. Çok istedik Ram'la 2. gol gelsin, Ukrayna'da başımıza gelebileceklerden korkarak. Olmadı..

Beşiktaş bu sene iyi işler yapıyor, daha yapacağa benzer. Her şeye rağmen "Kadıköy'ü siyah beyaz boyayacağız", halen iyimser görünüyor gözüme; neden olmasın yine de...


inanın!

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Güzel yazı. Ben bile dün akşamdan beri durduk yerde "zapo" diye bağırıyorum:) Ukrayna takımının bir planı var gibi geldi bir ara bana. 1-0 yenikler, son 3 dk oyuncu değiştirdiler. Halleri sanki 1-0 yetermiş gibiydi. Yorulmadılar veya taraftardan tırsmadılarsa Ukrayna'da bizi felaket birşeyler bekliyor.

Beşiktaş adına en tuhaf durum geçen maçı da düşünerek Delgado, Bobo, Tello'nun oruçluymuş gibi iftar rehavetinde olmalarıydı.

Hala Cisse'nin yerine daha etkin birinin alınmasından yanayım.

Ayrıca maçı TV'den izleyen arkadaşlardan duyduğum kadarıyla golümüz ofsaytmış :)

"Çocuklar inanın, inanın çocuklar. Güzel günler göreceğiz güneşli günler. UEFA'da finali biz oynayacağız. Kadıköy'ü siyah-beyaz boyayacağız."

Adsız dedi ki...

Maçı televizyondan seyrettim. Çok güzel futbol oynamadıysak da herkes gayretliydi, bir şeyler yapmaya çalışıyordu. 100. yıl ruhunu yakalamak adına umutlandık :)

Adsız dedi ki...

galatasaray'ın 2000 ruhu, beşiktaşın 100.yıl ruhu...bu iki takım da şu ruh takıntısından kurtuldukları zaman başarılı olacaklar!

crespo!

Adsız dedi ki...

Kolej havası:)

Adsız dedi ki...

@Crespo
Allah Fener'e de nasip etsin o ruhlardan..

Valorem

Bhut_Jolokia dedi ki...

bjk uefa sıralamasında önümüzde bulunan ukrayna nın takımını elediği için avantajlıduruma geçeceğiz.

bu arada bu konu hakkında bilgi içeren yazı yazdım merak edenler buyrun efenim

http://bhut-jolokia.blogspot.com/

Adsız dedi ki...

BEŞİKten musalla TAŞ'ına...

Adsız dedi ki...

bir ton yorumcu dinledim,okudum maçtan sonra herkes tek forvetten bahsediyor,ezber olmuş artık.dediğiniz gibi holosko bariz nobre'nin yanında oynadı.

Adsız dedi ki...

inanıyoruz!

Barizzio dedi ki...

@isimsiz 10:17
Dostum yorumcuları mazur gör, magazinci onlar. Maçı izlerken maçı değil ne yazacaklarını düşündükleri için luyor bunlar muhtemelen.
Amaç futbol değil köşe doldurmak sonuçta..