Brezilyalı futbolcuların salon ya da sahil futbolundan gelme hikayelerine alışığızdır. Ümit Korkmaz da 18 yaşına kadar kafes futbolu oynadıktan sonra 18 yaşında Avusturya amatör takımları tarafından keşfedilip. 2 sene içerisinde Rapid Wien'e transfer olmuş. Rapid Wien'de 2008 yılı sonuna kadar oynayan Ümit 2008 yılında Avusturya'da yılın futbolcusu seçiliyor ve Avusturya Milli Takımı'nın Euro 2008 kadrosuna dahil ediliyor.
Benim ve pek çok Türk futbolseverin Ümit'i farketmesi de bu döneme denk geliyor. Ortasahanın her iki kanadında da oynayabilen Ümit, Avrupa Şampiyonası'nda Avusturya maçlarını izlenebilir kılan tek etkendi. Topla çok hızlı ve seri, Özer Hurmacı'nın youtube'da hayran bırakan hareketlerini hemen her maçta seyrettirdi bize. Tam Türk takımları şimdi düşer peşine derken Eintracht Frankfurt'a transfer olduğunu öğrendim. Frankfurt'ta da ilk antrenmanında meşhur sakatlar kervanına katılır. Burada bir parantez açmak lazım. Frankfurt da Galatasaray gibi sakatlar ordusuna sahip kulüp Almanya'da. Bu sezon küme düşme hattının hafifçe üzerinde bulunmalarında da bu sakatlıkların ciddi payı var diyebiliriz. Ümit geçtiğimiz cumartesi dönmüş futbola, Schalke maçının son yarım saatinde görev alarak. Rapid Wien gibi küçük ligde şampiyonluğa oynayan bir takımdan, Eintracht Frankfurt gibi Bundesliga'nın alt-orta sıra takımlarında birinde oynamaya alışmak kolay olmasa gerek. Bunu Tuncay'ın Middlesborough, Tugay'ın Blackburn, Hakan Şükür'ün Torino maceralarından da gözlemleyebiliriz. Tuncay ve Tugay küçük takımlarda da gayet iyi oynarken, Hakan Şükür memleketimin kebabını özledim diyerek gol bile atamadan geri dönmüştü. Herneyse Ümit'e dönelim. Marko Marin'in Mönchengladbach'ının dibe vurduğu ligde. 13. sırada olan Frankfurt'tan seneye Türkiye'ye gelmesini beklediğim oyuncuların başında geliyor. Umalım gelişi büyük takımları beğenmeyip, piyasası düşünce Gaziantepspor'da tutunamayan frikik kralı Uğur Yıldırım gibi olmasın. Favorim açıklarında alternatif sorunu yaşayan Trabzonspor, plasem ise sol açıkta istikrarsız Uğur Boral'ın yerine geçebileceği Fenerbahçe. Gelmesi en gereksiz takım herhalde Kewell, Arda, Aydın gibi oyuncuların olduğu Galatasaray olacaktır.ÜMİT Karan - Bülent KORKMAZ
8 yorum:
hiç izlemedim şu ümiti ama burkitle sen çok ümitlisiniz buadamdan...
kafes futboluna gelince basit görünüyor,çok daha zorlusunu kola kutusuyla sınıfın ücra bi köşesinde oynardık biz
trapano
O kola kutusu birinin ayağının altında kalıp ayakkabıyla yekvücut olunca çok fena kayıp düşme vakaları olurdu.
Hatta o kola kutularını iki ayağının altına topuk gibi iliştirip yürüme denemeleri yapanlar olurdu sonrasında..
Hey gidi günler..
o kola kutusunu doksana yollamaya çalışan buna en sonunda çok yaklaşan bir gençlik vardı bi de..:)
burkay
@ Burkay
Tamam en leş senmişin be bilader :)
Ya o değil de benim bi derdim var burkay. Şirket %10 zam veriyo bana. Kabul etsem mi, yoksa Atakay'ı mı arasam :)
Atakay'ın çok enteresan bir fikri olacak bence: -kabul et, çünkü daha çok para demek bu :))
o deil de neden yorumlar hep konudan sapıyor?? Ümit Korkmazi Kafes Futbolu vs. fikri olan yok mudur??
ipimle kuşağımsınız...
yeni müşterilerimsiniz...:D
hayırlı olsun telefonlarınızı beklerimmm..
böle de görgüsüzüm...:p
burkay
@ al lee
ümit korkmaz'ı hiç izlemedim, o yüzden malesef bir fikir belirtemeyeceğim. yalnız ümit karan ve bülent korkmaz'ı çağrıştırmıştı bana da yazını okurken.. sen de belirtmişsin zaten :)
bir de, bu akşamki galatasaray - bursaspor maçını izleyen var mı? Ben izlemedim ama Aydın'ın golünü gördüm özetlerde :) hakkaten çok komik olmuş. ben hep düşünürdüm tek başına topu takip edenler gol atabiliyor mu acaba diye.. çünkü genelde kaleci topu alıp hemen uzaklaştırır ve topu takip eden rakip oyuncu da koştuğuyla kalır :) ama bu defa kaleci resmen al bu golü at demiş aydın'a :)
Yorum Gönder