13 Mart 2009 Cuma

hamburg-galatasaray

kewell'ın stoper oynaması pancu'nun kadıköyde kaleye geçmesi kadar üzerinde durulası bi konu, bununla başlayalım bi defa..maçın bitmesine 40 dakika kala böyle bi hamle kabul edelim ki bi teknik adam için zar atmakla aynı anlamlı..emre aşık atıldıktan sonra stopere kewell'ı almak ne kadar kumarsa, galatasaray formasıyla henüz resmi maç oynamamış, 5 aydır sakat olan 17lik semih'i oyuna almak da bi o kadar kumar..bülent hoca ilkini tercih etti..kewell'ın genç takımda da olsa stoper oynamışlığının olması ve bülent korkmaz'a maçtan önce stoperde oynayabileceğini söylemiş olması bu kumarı biraz anlaşılır kılabilir..üstüne stoper yoksunluğundan doğan çaresizlik de eklenince, bu hamlenin bi şapkadan tavşan çıkartma gösterisinden çok daha öte olduğunu söyleyebiliriz..bu anlamda bülent korkmaz, fatih terim de değil mustafa denizli de..en azından şimdilik..
***
ilk yarı için söylenecek çok söz yok..hertha berlin maçının biraz kopyası işte..sahaya iyi dağılan, topun kıymetini bilen, dengeli oynayan bi galatasaray..bireysel hatalar yapmadıkça böyle bi oyunla bu seviyede her zaman az gol yersiniz ve sonuna kadar oyuna tutunursunuz..bu fenerbahçe'nin geçen sene iyi başardığı bi oyundu ve galatasaray (bordo rövanşını çıkarıyorum) bu sene uefa'da yoluna bu oyunla devam ediyor..agresifleşmeden, gerginleşmeden sakin oynayarak..galatasaray'ın futbol geleneğinde bu oyun yoktu ama futbol artık ne tam anlamıyla bi hücum oyunu ne de müdafaa..çağın futbolunu özetleyen en doğru kelime denge ve bunu sağladığınız müddetçe ayakta kalıyorsunuz..ve galatasaray'a kısmen de olsa bu karakteri oturtmuş olması skibbe'yi hala oldukça önemli kılıyor..
***
ikinci yarıdaki iki şokla nasıl başedeceği bülent korkmaz için önemli bi testti ama iyi skora rağmen bülent hocanın bu testi başarıyla geçtiğini söyleyemeyiz...lincoln'ü oyundan almak kabul etmeliyiz ki bi teknik adam yanlışıydı..oyun hareketlenmiş, baskı yemeye başlamışken lincoln'ü oyundan almak takımı 20-30 metre daha arkaya atmak demekti, bunu doğru bulmadım..ufak bi parantez; bu durum lincoln'ün oyundan çıkarkenki tavrını rasyonalize etmiyor elbette..öte yandan statik oynayan, topa yaklaşmayan nonda'yı rakibi daha fazla yorma potansiyeline sahip ümit karan'la değiştirmenin bu kadar gecikmesi de bülent hoca'nın ikinci yanlışı oldu..
***
bunca olumsuzluğa ve eklemek gerekir ki barossuzluğa rağmen deplasmanda gol atıp yenilmemek olabileceklerin en iyisiydi..ali sami yen'de tribün desteğiyle ve dengeli bi oyunla galatasaray bu turu da geçecektir..çeyrek final demek kadıköy vapurunun iskeleye yaklaşması demek..yağmurlu bi perşembe gününü bundan daha iyi ne güzelleştirebilir ki?
devlet leş bi kurumdur, holding ve banka da onun yardakçılarıdır, anarşist oluyorum ben.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

rövanşta servetle emre olmazsa kewelllamı başlayacak yoksa meiraylamı?

trapano
not:bunu yazmazsam fena tepkiler gelecek:) kivılın hakkını da verelim