23 Şubat 2009 Pazartesi

Sürprizlere gel! (Anadolu'dan görünüm)


Hamburg'da teyzem olmadığı (!), yahut Hollanda'da yaşamadığım için, farklı şehirde maç seyretme mefhumu benim için çok da gelişkin değil. Kayseri ve Van statlarından sonra, şimdi de Ankara'da maç seyretmiş oldum. 10 leş fenerliyle aynı tribünde maç seyretmek acı vericiydi; hele ki üstüne fener yenilip de, "uğursuz" ihalesi bana kalınca, linçin eşiğinden dönmüş olduk.

Haftanın ilk sürprizini beşiktaş yaptı. Sezon başından beri aldığı rahat galibiyet sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen Beşiktaşın, ligin zorlu deplasmanlarından birinde böylesi net bir skorla (biraz şans yardımıyla da olsa) ayrılması bence bir sürprizdir. "Denizli şansı" başlığı Meydan Larousse'a geçer, eğer Denizli Beşiktaş'ı da şampiyon yaparsa!

Cumartesi de bir yığın sürpriz yaşadık. Avni Aker'de Trabzon'a 2 atıp, intikam görmeden sıvışmak da zor iş vesselam. Alanzinho dedik, kumaşı iyi galiba dedik ama (Y)alanzinyo espirilerine doğal olarak konu oldu kendisi.. Bırakın maç kurtarma mecali, sıradan bir ortasahacı kadar bile etki etmedi maça!
Bayern'in kötü gidişi, Daum'un Köln'üne de yenilerek devam etti. Son haftalara yaklaşırken tabela nasıl olur, şimdiden kestirmek güçse de, bizdeki Sivas-Trabzon umutlarına Almanlar da Hoffe-Hertha ikilisiyle nazire yapıyorlar.



Aynı gün yukarıda bahsettiğim Fener sürprizi de yaşandı. Maça dair anlatılacak o kadar az şey var ki.. Tek söyleyebileceğim, bu sefer mağlubiyet Aragones'in suçu değildi. Sahada mücadele etmeye taakati olmayan 11 maaşlı (maaş?) insan vardı. Çok sıkıyor fener bu sene, geçen haftaki maç haricinde hiçbir maçından keyif almadım bu sene fenerin!
Aynı gece bir de Barça sürprizi eklenmesin listeye! Barça'nın daimi belalısı Espanyol ve de la Pena, yine işbaşındaydı. Puan farkı 7, artık Primera Division daha heyecanlı geçcek. Sadece puan farkından değil, Barça rüzgarı Madrid'e devretmiş gözüküyor. Olası bir el Classico vurgunu, Barcelona'yı iyiden iyiye paniğe sürükler, geriden gelen geçer prensibi her maçta lanet gibi kovalar kendilerini.


Böylesi bir haftanın kapanışını da Cimbom, çok görkemli bir şekilde yaptı. Tüm kuralları çiğneyerek otobüste internet açıp canlı anlatımla da olsa takip etmeye çalıştım maçı, 2-x denklemindeki x'in değişimini biraz endişe, biraz muziplik eşliğinde seyrettim. Özetlere baktığımda, gerçekten bir felaket senaryosu geldi gözümün önüne. Ben böylesi basiretsiz bir takım savunması, böylesi kopuk, "kompakt"lıktan uzak (son zamanların moda terimini kullanmak istedim), takım hüviyetinde olmayan bir Galatasaray görmedim daha önce. Dakika itibariyle Hagi söylentileri çoktan ayyuka çıkmış durumda. Bugün içinde bu yazıya birçok edit gelebilir. Wasted gözün aydın!
edit: Skibbe gönderildi bile. Saat 13:00 itibariyle henüz resmi bir atama haberi yok.
oscarlarla ilgili görüşlerim de geliyor yakında..

4 yorum:

Adsız dedi ki...

bariz kardeşim uzun güzel analizlerini özlemişiz.

allee

Juan y Fer dedi ki...

Hello,
what´s the matter with the top teams? it seems that they do not want to win titles...
Regards,
http://saqueneutral.blogspot.com/
(a blog about sport in English and Español)

Barizzio dedi ki...

@Juan y Fer
we have no idea, at all. Even we all support one of the big 3, everybody is sympathetic towards a possibility of Sivas o Trabzon to win the race. But maybe this is impossible, or something in between: "possimpeble".:)

fufinho dedi ki...

beşiktaş napsa yaranamaz sizlere..hani farklı olucaksınız ya elestirin hep...bjk kocaeliyi yenmesine ragmen 2 tane gol yedi diye yerden yere vuruldu,antalyaya 1 tane gol attıgı icin yerden yere vuruldu,antepi sansına yenmis oldu,

gs ve fb bu takımlardan puan alamıyordu nerdeyse..ama nerde bulmusunuz bir bjk oynayın bakalım ustune

ibb mcaında 2 bariz golumuz verilmedi,ts macnda tek kale oynadık,bursa macında tek kale oynadık,sivas macında sivastan daha iyi oynadık ama hic birinde 3 puan alamadık..sanki antep 20 tane pozisyon bulmus gibi konusuyorsun..bos kaleye kacırmıslar...bizim yukarda saydıgım maclardaki pozisyonlarımız kacmasydı simdi acık ara liderdik...