30 Temmuz 2009 Perşembe

bu sefer çalıştığımız yerden geldi..

Elano Blumer Galatasaray'da ama ben yine mesaideyim.. Fırsat olunca karalıycam bişiler..

29 Temmuz 2009 Çarşamba

uzun zaman sonra dürümleme..

İş hayatı, yaşamın geri kalanını tüketirken epeyce uzak kaldık blogdan. Cumartesi günü evlenecek Barizzio bilem birkaç post girmişken, meydan epeyce Trapano’ya kalmış, blogun renkleri yeşil-beyazdan sarı-laciverte çalmaya başlamıştı. En son postumdan bu yana yazacak pek çok şey oldu aslında, aklıma gelenlerden biraz biraz yazayım, ortaya bir dürümleme yapayım dedim.

Geçen haftanın en önemli olayı tabii ki Tobol maçlarıydı. Zira futbolsuzluğun tavan yaptığı günlerde imdadımıza yetişecek ilk resmi maç olmasının ötesinde Galatasaray’ı durumu hakkında fikir sahibi olabildik.

Kazakistan’daki maçtan başlamak gerekirse, Galatasaray defans kurgusunda Sabri-Alpaslan bombaları, orta sahasında yaratıcılıktan tamamen uzak Ayhan-Barış-Sarp üçlüsü ve forvetinde “artık demir alma vakti gelmiş bu limandan” diye mırıldanan Yaser-Erhan-Aydın üçlüsüyle başladı. Gökhan ve Servet’in uyumsuzluğu ve kaleci Orkun’un hayatı boyunca hiçbir kritik top kurtarmamış olduğu gerçeği de eklenince maçın başında golü yemek ve maç boyunca pozisyon üretememek zaten beklendik bir şey oldu. Bu arada önce Inzaghi, ardından Crouch ve şimdi de bu Kazak topçu hayatlarının gollerini hep bize attılar ya bunu da yazdım bir kenara. İkinci yarıda oyuna giren Arda ve Baros biraz olsun umut verdiler ama onlar da korner haricinde pozisyon yaratmaktan acizdiler.

İkinci maçın bizim için apayrı bir anlamı vardı. Hayatımızda ilk defa aldığımız Kapalı Üst kombinemizi hayırlama maçıydı. Ben, Wasted ve Burkay gidecektik maça, ama denetim maç dinlemedi ve Konya’ya sürdü Wasted kardeşimi. Hakikaten de “Sami Yen’in kapalısı, hayatın tam ortası”ymış o keyfi de tatmış olduk. Takım ise ikinci maçta ideale daha yakın bir onbirle çıktı. Defansın sağında Sabri, forvetin sağında Yaser’in olduğu bir takıma nasıl ideal denir onu bilemiyorum işte. Forvetin solunda oynayan Serdar Eylik için Kleve maçından sonra pek bişey olmaz bu çocuktan demiştim. Zira solda iyi giriyor ama ortalarını ve şutlarını dağlara taşlara yapıyordu. Çok görmüştük böyle bal yapmayan arıları. Bu maçta soldan girip sağ ayağıyla çok güzel ortalar yaptı. İki ayağını da kullanabiliyor ama gözlemleyebildiğim kadarıyla ortalarını sağ ayağıyla daha iyi yapıyor. Tam bu çocuk olacak dediğimiz anda, bugüne kadar “bu çocuk olacak” dediğimiz her Galatasaraylı genç oyuncu gibi sakatlandı o da. Takım pas yapmaya çalışıyor, burası doğru ama çok ağır yapıyor. Pası veren ya da pas isteyen hareketlenmiyor çünkü hareketlense pas alabileceğine inanmıyor henüz. Bir arada oynamak ve sistemde ısrar etmek bunun tek ilacı. Bu da malumunuz pozisyonsuz haftalar ve acı dolu zamanlar demek. İkinci yarı yeni kalçasıyla Linderoth girdi oyuna. Yarım saat top oynadı fena da oynamadı. Bu adam İsveçli değil de böyle İtalyan falan olsa gider Sabri’yi döverdi ama onu bilirim. Frikik kullanmak istedi, Sabri aldı. Pas istedi, Sabri şut çekti. Pas vermek istedi, Sabri boşa kaçmadı. Noluyo lan diyesi geliyor insanın. Sabri Sabri diye yerdik her zamanki gibi ama frikikten gol attırdı hem de güzelce bir ortayla hakkını yememek lazım. Özellikle Harry Kewell’ın girişi oyunu epeyce değiştirdi. Bu oyun şablonunda takımın 10 numarası Kewell’dır demedi demeyin. Arda topa ne kadar hakimse bu adam sahaya o kadar hakim. Galatasaray yine ezemedi rakibini ama en azından kimin patron olduğunu koydu ortaya. Tribündeki “In Haldun, we trust” pankartı süperdi, Metin Oktay ile Arda Turan karışımı pankart ise rezaletti. Arda’yı çok seviyoruz, çok beğeniyoruz tamam ama Metin Oktay diğeri be kardeşim ve ona yaklaşabilecek bir topçu geldiyse Galatasaray tarihinde O da Hakan Şükür’dür. Arda’nın daha alacağı çok yol var.

Gelelim forma konusuna. Formaların tasarımları zaten bas bas bağırılıyordu, basının ve insanların bu kadar şaşırmasına anlam veremiyorum. Bence de hazır turuncu forma tutmuşken, dizaynını değiştirip onu sürseydiniz. Sasa İliç parçalısını sevdim ama parçalının klasik olması gerektiğini düşünüyorum. Yani geçen seneki model bozulmamalıydı bence ama yine de parçalının içinde yazan yazıya ve resme bayıldım. Beyaz forma ise geçen senekinden güzel olmuş ama madem UEFA kupası hatırası diye yaptınız, aynı modeli yapsaydınız ya, böyle antrenman forması yerine. Mor forma ile ilgili Galat efsanesi bence yerinde ve güzel olmuş. Kimileri fazla kasıntı diyor, kimileri ise zaten şanlı olan tarihimize ekstra bişeyler kurcalamaya gerek yoktu diyor. Bir takımın adını aldığı mıntıkanın adını aldığı insanlardan esinlenmesi çok normal geliyor bana. Galatlar yerine Müslüman ya da Osmanlı kökenli bir devlet olsaydı daha çok sahiplenileceğini düşünüyorum ama beni rahatsız etmedi bu durum. Her sene forma alırdım bu sene Ülker yazısız formalar çıkana kadar almayacağım. Zira arkasına isim ve numara bile yazdırmaya kıyamadığım formanın arkasında Ülker logosu görmeye dayanamam. Yazısız forma çıkarsa da yine gidip parçalı alacağım sırf içindeki resim ve yazıya itibar ederek, buradan duyurayım yetkililere..
baris ile seda evleniyorlar.. ram üstadsın sanatçısın :)

sarı güiza


yanılmıyorsam en son okocha ve baliç'i satmıştık, onlardan sonra hep alacakları karşılığında ve takasta kullandık gönderilenleri...sözleşmesi bitip gidenleri saymıyorum bile. oyuncularını rekor ücretlere elden çıkaran lazio ve parma'yı düşündükçe korkuyor insan. şu sarı kanaryayı alıcısı varken satsak iyi sanki?

28 Temmuz 2009 Salı

Maradona'dan Leo'ya


“I speak a lot to Masche, I also speak a lot to Heinze. But it is hard to find Messi. It is easier to talk to Obama than to Lio [he joked]. But sometimes I find him.“
Kaynak: Kickette

Ibra 9


Mutlu son... ibra'yı bu formayla izlemek büyük keyif olacak..

23 Temmuz 2009 Perşembe

müthiş





takımda hava güzel, formalar güzel fenerbahçem herşeyden güzel... favorim herzaman sarı lacivert çubuklu formadır, arma formaya bayıldım, 2. formamız sarı beyaz olarak gelenekselleşmesi lazım...

22 Temmuz 2009 Çarşamba

rotasyon


yıllardır gs ve bjk göre kadro derinliği açısından sıkıntı çeken fenerbahçe bu yıl bu sıkıntıyı çekmeyecek gibi görünüyor. yeter ki medya basın yedek kalan futbolcularla ilgili art niyetli haberler yapmasın... kadroda luganoyu yazdım çünkü oraya bi transfer yapılacak gibi görünüyor. bu kadro kalitesi ve genişliğiyle tüm kulvarlarda başarılı bir fenerbahçe bekliyorum. heyecan bastı bee

21 Temmuz 2009 Salı

hadi samet işler açıldı




geçen sene brezilyalı dönemi kapanır gibi olan fenerbahçe bu sezon yine samba yapacak. alex, r.carlos, deivid, edu(seneye döner takıma), bilica, wederson'a ek olarak christian ve dos santos transfer edildi. bu durumda geçen sene gözden düşen tercüman samet de rahatlamış oldu,transferleri duyunca almanya kampında yüzü gülmeye başlamış, gerçi işi artık daha zor, hepsine nasıl yetişecek göreceğiz. bu kadroyla portekiz ligine kabul edilir fenerbahçe heralde. kadrolarındaki isimsiz brezilyalılarla göze hoşgelen, avrupada başarılı işler yapan porto, sporting, benfica'ya fenerbahçemizi de eklesek abartmış olmam.

transferlere gelince youtube ve benzeri sitelere bakarak oyuncu değerlendirmem. kısa kısa maç görüntüleriyle ibrahim üzülmez'i milan'a transfer edebiliriz. elimde bütün bir sezonun maç kasetleri olsaydı oyuncular hakkında yorum yapabilirdim. belki de galatasaraylı gibi bakabilsem cihan kamer'e " vayyy bee helal olsun,sağ gösterip sol vurdun bu takımın muhamed ali'sisin james bond'usun, hepimiz poulseni bekliyorduk, olsun canın sağolsun,ne güzel sürpriz oldu bence bu daha çok yakıştı"gibi yorum yapmam lazımdı. yapamam.
ulan geldik yine ... koduğumun istanbuluna

19 Temmuz 2009 Pazar

Matteo @Kickette


Yaşasın!.. Artık Beşiktaş'ın da bir "celebrity" futbolcusu var! Kickette Yayınlamış geçen günlerde, tebessüm ettim görünce.

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Başsağlığı dileği


Orhan Şengürbüz dün gece geçirdiği beyin kanaması sonucu hayata gözlerini yumdu. Kendisine Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Beşiktaş 2009-2010





Daha önce de söylemiştim, Umbro'dan sıkıldım diye, Adidas görmek güzel formada. Ama tasarımlar biraz radikal olmuş, şimdilik mesafeliyim yeni formalara karşı. Klasik çubuklu yine favorim. Zaten forma reklamı değişene kadar yeni forma almam, o ne öyle!!

16 Temmuz 2009 Perşembe

aurelio fenerbahçe'de


aziz yıldırım bir stoper ve bir sol kanat alacağını söyledi, geçen seneki felaketin en büyük sebeplerinden ön liberosuz ortasahayla şampiyon olamayacagını biliyor... 2 transfer dedi çünkü aurelio zaten bizimdi açıklamaları yapacak. evet uçuk bir teori olabilir ama ya tutarsa?
akşam harbiye'de bira nargile ve şelale

14 Temmuz 2009 Salı

refreshing...





futbol gün geçtikçe zorlaşıyor, hızlanıyor, müthiş yıldızlar doğarken, müthiş yıldızlar futbola veda ediyor.her yıl dünyanın en iyi futbolcusu seçiliyor. zidane, ronaldo, kaka, shevchenko, ronaldinho, c.ronaldo, messi... yaşım itibariyle müthiş yıldızlar izlediğimi sanıyorum ama bunların hiçbiri gelmiş geçmiş en iyi futbolcular top5 listesine giremiyor,neden? gerçekten neden?

bizim izlediğimiz yıldızlar yine di stefano, eusebio, puskas,van basten muamelesi görecekler. efsanevi yıldız zidane uefa başkanı seçildi, efsanevi yıldız messi kupayı kaptana verdi, efsanevi yıldız ronaldo aidsten öldü... gibi haberler olacak ilerde ve oğlum bana işte "zidane bu kadar iyiyse neden ilk5e girememiş?" sorusuna cevap arıyorum. bu ilk 5i kim belirledi? belirleyen kişi yaşıyor mu? kendilerine saygım sonsuz ama pele, maradona, beckenbauer, cruyff, platini sizlere sorarım; ulan nasıl bir top oynadınız da sizi kimse geçemiyor? 80lerden sonra bu liste niye yenilenmiyor? hele sen kaizer, defansif bir oyunla nasıl yani? haydi messi ile c.ronaldo'yu geçtim, gençler daha, e peki zidane? hiç mi haketmiyor?

emanuel tetteh

13 Temmuz 2009 Pazartesi

nereden nereye...



alman takımları arasındaki favorim, CMde bayerne karşı müthiş zaferler kazandığım, 90ların fırtına takımı, neon forma deyince ilk akla gelen takımının yeni sezonda giyeceği formaları görünce içim burkuldu. takımdaki düşüş formaya da mı yansır?

12 Temmuz 2009 Pazar

???


Allahın yarattığına da çirkin denmez ama...

11 Temmuz 2009 Cumartesi

kalitesiz bir post


bildiğiniz üzere fenerbahçe kombine kart satışları sürüyor. henüz bomba transfer yapılmadığı için resmi sitede sürekli güncellenen "şu kadar kombine sattık,teşekkürler" haberleri henüz verilmedi. biz de bomba transfer yapılmadan izdihamla uğraşmamak için burkit ile hemen ilk hafta yerimizi belirledik: maraton alt G blok. kaç milyarlık kombine, rakam söylemeyeceğim, ama araba alırsın okadar diyeyim. kalitesiz bir post olacagını söylemiştim; oyüzden hiç kızmayın küfretmeyin, sadece gülün... divan kurulu ve kongre üyeleri ile birlikte izleyeceğiz. küfürler yine belli seviyede olacak: koş ulan! aferin oğlum carlos! allah belanı versin, topçumusun sen! bunlar divanda konuşulmalı! yakışmıyor bu adam takıma!...

10 Temmuz 2009 Cuma

işte ilk adsız



kendisi ile birlikte başladık cezayayı postlarını yorumlamaya... ben yine otoriter trapano takılıyordum, kendisi ise adsız adsız postlardaki açıkları çekinmeden vuruyordu. "taraftarcılık mı oynuyorsunuz siz yahu?" gibi efsaneleşmiş yorumun da sahibidir.eskiden adsız yorum oldumu sahibi belliydi.şimdi adsız yorumcuların artması ile iyice kamufle olan adsızı deşifre ediyorum buradan. çoğu zaman takıştığı allee'nin son postunda çıktı karşınıza...

bugün dost yaralanmış, yine gönlüm hoş değil..

Herhalde Beşiktaş'ı en iyi kim yazar diye 100 kişiye sorsak 95'i "Vedat Okyar" der. Bütün ölümler erkendir ama henüz yerine yeni birini yetiştirmeden gidemezsin üstad. Dualarımız seninle..
Vedat Kaptan

yürüyedur..


Biz Arda'ya Lincoln'ün degil Metin Oktay'in formasini veriyoruz demisti Haldun Üstünel. Ayni zamanda Ümit Karan'in degil Hakan Sükür'ün kaptanlik pazubandini da verdiler. Hagi'den sonra müzeye kaldirilmisti ama Felipe'yle birlikte tekrar sahaya döndü 10 numara. Daha sonra Hakan Sükür, Necati Ates ve Cassio Lincoln giydi. Buna ragmen Galatasaray'da 10 numara diyince akla Metin Oktay ve Hagi gelir sadece.

Ben Metin Oktay'i izleyemedim, ama Metin Oktay diyince aklima Galatasaraylilik geliyor en saf haliyle. Hagi'yi ise doya doya izledim neyseki. Arda, takimini belki Metin Oktay kadar seviyor olabilir ama O'nun kadar centilmen bir futbolcu degil. Yani bir Fenerbahçe maçinda Fenerbahçeli bir oyuncuya dirsek atip kirmizi kart gördügünde stadi terkederken Fenerbahçe taraftarlarinin alkislayacagi bir isim degil. Ayni zamanda Hagi kadar yetenekli de degil. Maçin son dakikasina girerken ümitlerin yok olmaya yüz tuttugu bir anda, "Galatasaray varsa umut vardir" dedirtmedi henüz bize.

Ama Arda Turan farkli bir adam. Su anda Türkiye'de her kulübün takiminin ortasina dikmek isteyecegi bir bayrak. Ama o Galatasaray'a ait sadece. Hiç sevmedigim insanlar istedikleri kadar vurmaya çalissinlar, biz de tüm destegimizle arkasindayiz yeni kaptanin. Bence Ugur Uçar, Batista'nin gazabinda ugramayip düzenli oynayabilseydi kaptanlik en çok Ugur'a yakisirdi, o ayri bir konu tabi.

Asagida italik olarak Arda'nin kaptanlik ve 10 numarayla ilgili açiklamalari var. En dikkatimi çeken ise "bu takimda son sözü Emre Asik söyler, böyle bilinsin" cümlesi oldu.

10 numarayı giymek istemiyordum ama başkanımız bana Metin Oktay’ın formasını emanet etmek istediler. Kusurabakmayın 22 yaşındayım heyecanlandım. Bu benim için büyük gurur veonur. Bu formayı nasıl hak ettiysem, aynen taşımaya da devam edeceğim.Bu kaptanlığa layık olacağım. Bana efsane olmanın yolunu gösterdicamiamız ve yönetimimiz. Bunu sonuna kadar götürmek istiyorum. Efsaneoyuncuların içine girmek istiyorum. Buna layık olmaya çalışacağım” dedi.Arda sözlerine şöyle devam etti: “Ayhan Akman, Emre Aşık,Sabri’ye büyük saygım var. Bu kaptanlığı yaparken desteğionlardan alacağım. Karar alırken onlarla birlikte alacağım. Ben 10yaşında iken Harry Kewell’a karşı oynayan takımını bir kasanınüzerinde izledim. Kimilerinin arkadaşı, kimilerinin abisi olacağım.Bilinmesini isterim takımda Emre Aşık’ın lafının üzerine lafsöylenmeyecektir. Bundan herkes emin olsun. Burada amaç takımınbaşarısı. Bunlar başarımız için bir araç. Amacımız şampiyonluklara vekupalara ulaşabilmek. Benim her şeyim Galatasaray. Hayatımın tek anlamı Galatasaray ve ailem. Bugün mutluyum. Heyecanlıyım, çünkü bunlar benim için çok özelanlar.”Arda Turan, Ayhan Akman’a da teşekkür etti: “Herkesin birtarzı vardır. Metin Oktay’ın forması verilecek deyince kabulettim. Ayhan Akman’a teşekkür ederim. İnanılmaz bir ağabeylikyaptı ve 22 yaşında birine kaptanlığı verdi. Herhalde kendi oğlunaverilse bu kadar mutlu olurdu. Bu kaptanlığı nasıl verdilerse bunutaşırken de aynen devam edeceğim.
Sami Yen'in kapalısı, Hayatın Tam Ortası - Keep Walking

7 Temmuz 2009 Salı

atıştırmalık


Fenerbahçe- Türkiye'ye her gelişinde kendini biraz daha geliştiren daum bu sefer oyuncu ilişkilerinde kendini geliştirmiş görünüyor; alex,emre,volkan ve r.carlos gibi takımın önemli isimleri hakkında açıklamaları takıma olumlu yansıyacaktır. iyi oyuncularla çalışmayı seven daum'un istediği transferler yapıldığı takdirde süper ligin yanısıra avrupa'da da başarılı bir fenerbahçe izleyeceğimizi düşünüyorum.


Galatasaray- rijkaard'ın barcelonadaki başarılarına birşey söylemek mümkün değil, ancak türkiye'de başarilı olabileceğini düşünmüyorum. çünkü camianın beklentisiyle rijkaardın düşündükleri uyuşmayacaktır. beklentiler altyapıdan oyuncu çıkar, onu yıldız yap, ardayı messiye dönüştür, serveti puyol, ayhanı xavi yap ve sonunda bize kupaları bu yıl getir.zaten altyapısı olan futbolcularla çalışmış rijkaard'ın türkiyedeki başarısız büyükler kervanı delbosque,hiddink,aragones,scala gibi isimlere katılacağını düşünüyorum.ha başarılı olursa taktiksel olarak değilde ziconun brezilyalıları ve fatih terimin türkleri motive ettiği gibi anormal goller, inanılmaz dönüşlerli olur.


Beşiktaş- başarısız başkan demirören olumlu bir adım atmak istedi. şampiyon ekip bozulmaz, doğrudur. istikrarı tercih ederken şansızlığı m.denizli'dir. çünkü denizli tembel ruhludur, bir takımda 2seneyi zor tamamlar. gözü beşiktaşta değil, milli takımda olduğu için şampiyonlar ligine direkt katılacak bir takımın hocası gibi davranmıyor. herkes biliyorki şuanki kadro avrupa için hem yetersiz hem de yaşlı. transfer tercihleri ise süper lig için müthiş olsa da avrupa'da ne yapar bilinmez.

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Shoot the Dog!

Diyecek hiçbirşey bulamıyorum. Hıncal Uluç'un saçmalamalarına, Haşmet'in onaylayan tavrına rağmen, pazartesi günleri en keyifle izlediğimiz spor programıydı. Hiç keyifle izlemeseydik dahi, Sergen ve Küçük H.'a program yaptırıp bunu yayından kaldırmak ve takiben Haşmet Babaoğlu'nun bugünkü yazısı aklıma eski bir şarkıyı getirdi. Klibini hatırlayanlar için George Michael'dan geliyor: Shoot the Dog!
passat yazarlarınıza doğuş otomotivin hediyesidir, keyifle sürün keyfini sürün

kidd, shaq, rasheed, hido vs.


nba'de sezonun popüler (kime göre, neye göre) free agent'larından jason kidd dallas'ta kalıyor..son 10 hatta 15 sezonda "nba'in en hayvan istatistik canavarı kimdir" derseniz 3 kişiden biri kidd der..istatistiklerle yaş ters orantılı malesef..haliyle istatistikler düşünce ücret de düşüyor..kim derdi kidd üç sezon için 25 milyona fit olacak..dallas'ın 25 milyonu yine iyi..new york knicks kidd'e 18 milyon, lakers yine 16-17 civarı bi şey teklif etmişlerdi..gözümde nba'de tüm zamanların en zeki guardına hakaret gibi teklifler bunlar..kidd'de reddetti zati..lakers ya da knicks'ten öte, büyük fırsatı kaçıran takım orlando'dur gözümde..tam ihtiyaçları olan mevkiye tam ihtiyaçları olan adam işte..15 milyona iki yıllığına kapatabilirlerdi kidd'i ama görüşmediler bile..

madem kidd'le başladık post'a, eskilerden devam edelim..normal bi ademoğlu orlando, la, miami ve phoenix'ten sonra cleveland'a giderse soğuğa alışmak için büyük modifikasyona ihtiyaç duyar ama shaq o modifikasyonu daha imzayı atarken geçirmiş..bana bundan sonra "big freeze" deyin diyor shaq..basın toplantısındaki gazeticilerden biri ben olsam "how about a polar bear" der, koşarak kaçardım oradan..transfer imzası atarken bu adam kadar lakayıt bi sergen yalçın var dünya üzerinde.."burda tek görevim kralı korumak" da shaq'ın imza törenindeki yeni aforizması (!)..

diğer bi transfer boston'da..rasheed wallace'ı aldılar..iki yıllık kontratta yazan para 12 milyon dolar..rasheed'in ederi bu kadar zaten..transfer görüşmesini yapanlar; ihtiyar heyeti (garnett, allen, pierce) ve doc rivers..görüşmeyi bizim barizzio'ya yaptıracak değiller elbette ama bu üçlünün rasheed gibi bi serseriyi takımda istemelerine şaşırdım sadece..yaşlı boston 34'lük rasheed'le tamamen huzurevine döndü..ve benim bildiğim ilk 5 başlamayan bi rasheed 70 yaşında da olsa o takımda arıza çıkarır..

transfer sezonunun en doğru hamlelerinden birini houston yaptı trevor ariza-ron artest takasıyla..akıllı transfer takımı diye bildiğim la nasıl böyle bi sıçış yapabilir anlamış değilim..ariza gibi gelecek vaaeden, savunma bilen, atletik, skorer süper bi çocuk nasıl olur da ron artest için gönderilir sevgili p jax, sorarım sana? houston için süper olay..aaron brooks'ın yanına trevor ariza..yao'nun hayatı tehlikedeyken, t mac ortalarda yokken bundan iyisi herhalde t mac-kirilenko takası olurdu ki bunun dedikosu da konuşuluyor nba kulislerinde..bu da bülent ersoy tabiriyle fevkaladenin fevkinde olur..

post uzun oldu, hido ile kapatalım..portland hido'nun liderlik yapamasa bile abilik yapabileceği ve zirveye tırmanabileceği en uygun takımdı nba'deki..hido biraz daha fazla para için toronto'yu seçti..ve bence tavan yapmış nba kariyerini de bu hareketle pert etti..hadi herşeyi geçtim, ben jose calderon'un oynadığı takımda oynamam arkadaş!

2 Temmuz 2009 Perşembe

Yok artık


Günahım kadar sevmem Darius'u! Ama Ankaragücü için 100 yılın transferidir. TSL için ise bence yılın transferidir!!

TOKİ'den sol gösterip sağ vurma klasikleri#1


Galatasaray'dan sağ gösterip sol vurma klasikleri - 3


Babel, Owen hatta Govoularin havada ucustugu bir ortamda, Galatasarayli taraftarlarin yeni yildizi Haldun Ustunel yine surprizini yapti ve Abdul Kader Keita ile 3 yillik sozlesme imzalandigini duyurdu.

Ben Keita'yi en son Fildisi Sahillerinin cok guzel top oynayip gruptan cikamadigi 2006 Dunya Kupasinda bir de Misirla oynadiklari Afrika Finalinde izledim. Fransa ligini yakindan takip etmedigim icin ne Lyon ne de Lille performanslari hakkinda bir bilgim var. Hatirladigim ve dun videolarindan izledigim kadariyla mucadele gucu yuksek, cok hizli ama bir o kadar da bencil bir futbolcu. Hasan Sas in iyi zamanlarini hatirlatiyor. Yillardir Yattara hayali kuran Galatasaray taraftarinin atesini dindirecegi kesin. Ama total futbol, hizli pas yapan takim mottolariyla olusturulan bir takim icin dogru secim midir ondan cok emin olamiyorum. Burada en onemli nokta arkadaslariyla, ozellikle Arda Kewell Baros 3lusuyle yakalayacagi uyum olacaktir diye dusunuyorum. Sabri'ye ya da Baris'a verecegi birkac pastan sonra pas vermeye tovbe etmesi de muhtemel tabi.

Bu transferle birlikte asil degisiklik Arda'nin pozisyonuda olacak gibi geliyor. Bundan aylar oncesinde yazdigim bir yazimda belirttigim gibi Ispanyollarin Turkish Iniesta dedigi Arda'yi ben de pek cok ozelligiyle Iniesta ile kiyaslamistim. Gorunen o ki Rijkaard da pek farkli dusunmuyor. Yine de Bayer Leverkusen macindan sonra takimin oyun sablonu hakkinda gerekli izlenime sahip olacagimizi dusunuyorum.
viva rachid taha

1 Temmuz 2009 Çarşamba

3 profesyonel fenerbahçeli


  1. biri inkar eder
  2. biri itiraf edip susar
  3. diğeri hiç konuşmaz

sonuç olarak hepsi profesyonel, hepsi fenerbahçeli...