27 Aralık 2009 Pazar

efsane forma feneriumlarda


bu formaların satışa çıkarılması, feneriumun neden bu kadar başarılı olduğunu gösteriyor. lefter ile alexin buluşmasından sonra birçok fenerlinin "forma budur, keşke bu şekilde üretilse..." feryatlarını dikkate almışlar, aynı kumaştan birebir aynısı üreterek satışa sunmuşlar, hediye eden olmazsa alacaz...

bumuydun sen

barcelonaya attığı golden sonra bile sevinmeyen kendi yarısahasına dönen, istediği zaman istediği adama kafayı indiren o adam senmiydin kompela?

25 Aralık 2009 Cuma

Avatar


Normal şartlarda, bir film, ilk gazla 8ler civarında puanlarla başlar IMDB'de. Sonra sindirildikçe, ağır abilerin intibası şekillendikçe azalır notlar, ve 10,000'li oyları devirdikten sonra asıl formuna ulaşır. Misal, Inglourious Basterds, 9 civarı girdiği listede, şimdi 8.5'lerde, 100,000 oy oldu, artık çok oynamaz kanımca.

Buysa bi garip çıktı. İlk 3 gün sonunda 8.4 görünce, bu film 7 puan civarında kapatır 2009'u diyordum ki... Gün itibariyle IMDB notu 8.8. Allahsız tosbağa biladerim Al Lee finans piyasaları ve Antakya cemiyet hayatından fırsat bulur bulmaz gideceğiz, artık filmin adını duyunca bile heyecanlanıyorum, olsa da izlesek..

24 Aralık 2009 Perşembe

The Return of the King


Ferrari ile yıl içerisindeki flörtü, motosiklet kazasından kaynaklanan sakatlığı yüzünden yarım kalan Schumi, 3 senelik aradan sonra beklendiği gibi bu sene Formula 1’e dönüyor. Hem de Mercedes’le...

Bakalım bu Alman ittifakı (Mercedes+Schumi+Nico Rosberg), bir Alman galibiyeti getirebilecek mi.

* Resim, Dubai prensi tarafından Schumacher’e hediye edilen Schumacher Island’ı gösteriyor.

21 Aralık 2009 Pazartesi

ilkyarının ardından fenerbahçe

İlk yarı güzel başladı güzel bitti fenerbahçe için; 10 hafta boyunca alexin, emrenin, defans hattının muhteşem performansıyla iyi top oynamadan kazandı maçlarını... türkiye ligi için yeterli aslında, bir tane fark yaratan oyuncu, çok koşan bir ortasaha elemanı iyi de defans yaptın mı ilk 5tesin. kötü futbola rağmen kazandığımız maçlardan sonra gelecek için çok ümitliydim aslında, yakında takımın ofansı da düzelir, bol gollü galibiyetler gelir diye düşünüyooordum, taa ki ahahaa, GS zaferinin kutlanışının canlı haliini görene kadar... herkes gibi ben de güldüm, mutlu oldum o görüntüleri görünce ama aklımdan da -ulan dereyi görmeden sıvamıyoruz değilmi paçaları, ulan noldum değil nolacam, ulan ulan son gülen ulan- klişeleri geçmedi değil. sonra "yok be dedim sevinmek onların da hakkı" deme gafletinde bulundum. çünkü bu görüntülerden sonra fenerbahçe yanılmıyorsam tam 21 gün maç oynamadı. oyuncular için büyük tehlikeydi. uzun süreli izinler, liderlik, rehavet... ve bu tehlikeyi kazım kaza yapana kadar, önder cama vurana kadar farkedemedi aykut ile yönetim... daum da çok yetersiz kaldı, hatta bu yıl daum bu işlere hiç karışmadığını sadece taktik konusunda sözü geçtiğini düşünüyorum. neyseki rakibimizin de yardımıyla ligin ilk yarısını lider bitirdik. ancak devre arasını iyi değerlendirmemiz gerekiyor. ligin 2.yarısı carlos yok, dışı adam içi kazım olan santosun bu yükü kaldırabileceğini düşünmüyorum. kulübün imajını fena halde zedeleyen kazımın da olmaması gerekiyor bence... ligle beraber avrupada da ilerlememiz için çok iyi bir sol kanat, çok iyi bir forvet almamız gerekiyor... yaklaşık 1 ay boyunca futbolsuz kalacaz, postlar yine azalacak, bu durumda barizzionun yurtdışı haberlerine ve alleenin elano savunan postlarına kalacaz, olsun!

18 Aralık 2009 Cuma

birikmiş fenerbahçe postu

uzun süredir post giremedik, konuk yazar beşiktaşkk bizi post girme zorunluluğundan kurtardı sağolsun. eskişehir maçından beri yazacak birçok şey oldu, yazamadık, hepsini aradan çıkaralım...
- güle güle r.carlos
kariyer bakımından türkiye'ye gelmiş en büyük oyuncu, dünyada mevkisinin gelmiş geçmiş en iyisi r.carlos'a veda ettik. inanılmaz işler yapmadı ama batırmadı da... ilk sezonundaki sakatlığına kadar da muhteşemdi tıpkı k.andersson gibi. sahte de olsa gülüşüyle sempatik geldi, sempatik gitti. ne diyelim yolu açık olsun...

-güle güle kazım
ıslıklandığında buradaki yorumcuların bile savunduğu kazımın savunalacak bir tarafı kalmadı. "güle güle" değil "yallah" demek istiyorum. yalanlama rezaleti yüzünden şike söylentilerinde bile "kanıtlanana kadar suçsuzdur" açıklamaları yapmak zorunda bırakan bir futbolcuyu neden hala takımda tutarlarki anlamıyorum...

-uefa avrupa ligi
lille takımı torbadakilere iyi bir kura gibi görünse de, fransız takımlarının taktiksel anlamda oldukça güçlü olduklarını düşünüyorum. fiziksel anlamda güçlü olursak, yıldızlarımızla bu turu zorlanarak geçeriz diye düşünüyorum. çok çok iyi takviyeler yapılmadığı takdirde olası rakibimiz liverpoolun sadece kombinelerin değerini artıracağı yüksek olasılık...

-tesadüfün böylesi
evet aziz başkan son 3haftada 3 hatalı gol yedirilince doğal olarak isyan etti, açıklamalarının hakemleri baskı altına almayacagını iddia etmem. ancak açıklamalardan hemen sonra ankaragücü karşısında böyle bir tartışmalı bir pozisyon yaşamak halis hakemin şanssızlığı. bu tür pozisyonlar için artık 2hakem mi koyarlar, top çipmi takarlar bilmiyorum ama bir çözüm bulunmalı...

belediye vanspor deplasmanı


sizler için yaptığımız anadolu gezilerimize devam ettik. bu sefer durağımız bana en net yaşadığım ilk fenerbahçe şampiyonluğunda katkısı olan vanspordu. 2.ligde mücadele eden vansporun stadında bir değişiklik yok. hava koşulları ile süperligte sürpriz puan kayıpları yaşatabilen bir deplasman olabilir. deplasmancılar şehre sabah giderlerse sütçü fevzi'de muhteşem bir kahvaltı keyfi yaşayabilirler. bal ile kaymağın muhteşem uyumu stada umutlu bir girişe neden olabilir. yine 9olardaki vanspor'un forma reklamı olan van-et ten etkilenerek göl manzarası eşliğindeki etler ise beş para etmez, kahvaltıya ağırlık verin...

avrupa ligi ikinci tur..

kopenhag, club brugge, standard liege, twente gibi takımların olduğu torbadan atletico madrid’i çekmek elbette çok iyi bir durum değil, liverpool ve rubin kazan’dan sonra çekebileceği belki de en önemli takımı çekti galatasaray..evet, atletico madrid şu dönemde iyi durumda değil ama teknik direktörünü kısa zaman önce değiştiren ve kadrosunda aguero, forlan, simao sabrosa gibi yıldızlar olan bir takımın bundan 3 ay sonra ne hale gelebileceğini kimse tahmin edemez..süper ligin devre arasında neler olacak bilinmez ama galatasaray'ın iddaasından bahsedebilmemiz için baros'un takıma katılması ve özellikle defanstaki problemlerin çözülmesi şart..geldiğinden beri performansıyla vasatın ötesine geçemeyen leo franco 5 yıl evsahibi olduğu vicente calderon’a bu sefer misafir olarak gidecek..bu da galatasaray-a.madrid serisinin bir başka ilginç boyutu olacak..
***
öte yandan lille de fenerbahçe için çantada keklik bir rakip değil..yakın zamanda lyon'a karşı 3-1'den geri döndükleri maçı izlemiş biri olarak fenerbahçenin işinin çok kolay olmayacağını söylebilirim..gervinho takımı yönlendiren, kontrolü zor, sıradışı bir adam..fenerbahçe'ye mutlaka problem yaşatacaktır..
***
önümüzde bu kadar önemli iki rakip varken sonrasından bahsetmek ne kadar doğru bilemem ama 3.tur için fantastik bir merseyside-istanbul kapışması olasılığı var..tadından yenmeyecektir..

sabri kurbanda orta kessin

Tahminlerim

Olympiakos - Bordeaux
Inter - Chelsea
Bayern Münih - Fiorentina
CSKA Moskova - Sevilla
Lyon - Real Madrid
Porto - Arsenal
Milan - Manchester United

15 Aralık 2009 Salı

taş yerinde ağırdır..

Hemen sevinmeyin kardeşler Beşiktaşa artı 1 puan yazın. Çünkü fb de gs de bu deplasmandan en fazla 1 puan çıkartabilir. Yani yenilirlerse ki inşallah öyle olacak gibi Beşiktaşın artı 1 puanı olacak bu deplasman. Ancak Beşiktaş , Mustafa hocanın dediği gibi geçen seneden daha rahat şampiyon olmayı düşünüyorsa buradan artı 3 çıkartmalıydı. Üstelik rakiplerinin kendinden hiç de daha iyi oynamadan kazandıkları 3 er puan sonrasında.
Mustafa Denizli yi eleştirmeyi hiç sevmiyorum aslında. Adam bu takımı geçen sene uçurumdan aldı ve berbat bir yönetim kuruluna rağmen şampiyon yaptı ve izmirde fb yi ezerek yenip kupayı aldı. Ama dün gece benim bile sabrım taştı ki birçok Beşiktaşlının da öyledir sanırım. İlk şunu söyleyim yapılan değişiklerle takım güç kazanacağına güç kaybetti. Hocam bu takımda dünkü kadroda tello çıkarsa tabata girer nobre girmez. Hocam Manisa geriye yaslanmış sen takımı kanatlara yayacağına incemanı alıyorsun. Yahu bu adam da orta sahanın orta kısmında oynuyor. E bu ne yani göle maya çalmak mı?
Bu değişiklikler asıl eleştireceğim konu değil. Birincisi nihatla ilgili. Hocanın şunu görmesi lazım. Bu adamı artık bizim dediğimiz gibi kazanacaksın. İlk 11 de başlatmayıp oyun rahatladıktan sonra sokacaksın . Geniş alan bulacak önünde bu adam. Gollerini atıp rahatlayacak. Gerisinde hem fikirim senle hoca. Nihat Beşiktaşın en büyük gücü olacak.
İkincisi ernst konusu. Mustafa hoca messi defans oynar mı ? oynamaz. Yani messi kötü futbolcu mu ? hayır. O zaman sende ernsti önce ofansif oynatıp sonra yapılan ilginç değişiklikler sonrası sol açık oynatma. Nobre bile girdikten sonra ersnt ten daha çok geriye dönüp top aldı. Ernst defansif orta sahada iyi onu önde kullanmaya gerek yok. Önde kullanırsan ne olacağını cska maçında gördük bu maç da iki etti. Dün , tello çıktıktan sonra bu çok daha arttı , ferranin belki sezon başından beri en çok uzun top kullandığı maçtı. Yok ,çünkü adamın yanına gelip oyunu kuracak en iyi oyuncuyu sen ilerde oynatıyorsun. Taş yerinde ağırdır hocam..

Bu yazı da Beşiktaşkk'dan geldi. Peki bu blogun asıl yazarları nerede? Tabii ki yıl sonu kapanışlarında..

12 Aralık 2009 Cumartesi

3 yıldız adayı..

Muhammed Demir

Mehmet Batdal

Batuhan Karadeniz

11 Aralık 2009 Cuma

bana ofsaytı anlat baba, içinde bizim defans olsun, jedinakla djehua olsun orhan la ak..


Geçen sene Galatasaray, birbirinden ayrı hareket eden defans ve hücum takımına dönüştüğü için rahatsız oluyordum. Her ne kadar dar alanda ayağa pas sistemi oturtulmaya çalışılmışsa da takım bir bütün olmaktan çok uzaktı. Bugünün Galatasaray'ı ise her ne kadar büyüklerimizden dinlediğimiz Rinus Michels efsanesi "total futbol" ile alakalı olmasa da takım olarak bütünlük gösteren bir takıma daha yakın. Ama takım olarak hücum etmekte göstermiş oldukları gelişim kadar defans anlamında gerileme içerisindeler. Takım 2-0 mağlup durumda olmasına rağmen hücum anlamında disiplininden taviz vermezken, maçın başından son dakikasına rağmen savunmaya dair hiçbir disiplin ve düzen gösteremedi. Artık komedi dizisine dönüşen ofsayt taktiklerinin nasıl uygulandığını aklım almıyor ki üzerine söylenecek söz bulamıyorum. Zira eskiden F.Akyel bozardı ofsaytı diye söylenirken şimdi defans bütün olarak ofsaytı bozuyor resmen. Ama bunun ötesinde özellikle Caner'in savunma konusundaki genel eğitimsizliği ve maç eksikliğine, Servet'in Galatasaray'a savunma dışında da hizmet verme aşkının kabarmasıyla gitgide saatli bombaya dönüşmesi biraraya gelince ve takımın hücum duran toplarına gösterdiği özenin yarısını savunma duran toplarına göstermemiş olması eklenince ortaya bugünkü tablo ortaya çıkıyor. Ben çoğu kimselerin ağzına sakız olan bu takıma Popescu lazım kelimesini çok basit buluyorum. Elbette defanstan topla çıkılabilmesi çok önemlidir ve takımın içerisinde defans kurgusunu sağlayacak bir dünya yıldızı çok faydalı olacaktır ama defans sadece defans oyuncularına bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir.

Hücum anlamında Galatasaray sürekli golü aradı. Özellikle Keita ilk günlerine dönerken, Elano kendisini ağır olmakla suçlayarak futboldan ne kadar anladığını ortaya koyanlara inat bu oyunun nasıl oynanması gerektiğini anlatıyor resmen. Kaptan Arda Turan hem hücumda hem defansta etkisini arttırdı. Oyundan çıkarken kaptanlık pazubandını neden ikinci kaptan Ayhan'a vermedi de Mehmet Topal'a verdi anlamadım. Kewell ise yine bambaşka. Futbolcu kalitesini istatistikle tutanlar için gollerine ve asistlerine devam ederken, futboldan keyif almak isteyenlere de profesyonellik ve zerafet dersi vermeye devam ediyor. Yine tekmeler yiyor rakip baltalardan, yine anlamsız sarı kartlar görüyor hakemlerden ama her maçın sonucundan katkısını eksik etmiyor.

Bunların ötesinde Nonda'nın oyuna girdiği andaki oyun şablonu özellikle orta saha ve hücum hattı sene başından beri gönüllerimizdekini ortaya koydu. Topal-Elano-Arda orta sahasına ilaveten Keita-Kewell-Nonda forvet üçlüsünde özellikle bugün çok formsuz olan ama haftalardır sakat sakat oynamaya çalışan Nonda yerine mahallenin delisi Baros'un gelmesiyle bu 6'lı arasında kordinasyon sağlanabilirse ütopik bir durum yaratılabileceğine inanıyorum. Ama Aydın ve Barış'ı sahada görmeye katlanamıyorum. Futbol zekası yerlerde sürünen bu iki adam sahada görmek istediğim herşeyi resmen siliyor. Sabri'yi sevmeye başlayan bu bünye Barış-Aydın ikilisini kaldıramıyor bir türlü.

Öyle ya da böyle yendi Galatasaray bugün. Hem de son dakikalarıyla Kewell'ın korner pozisyonu maçın 4 dakika uzaması gibi durumlarla deja-vu'nun kenarından dönen maçta. Takıma moral lazım biraz daha da özgüven şimdilik. Ama en önemlisi biraz defans çalışın hocam defansta. Sen defanstan anlamıyorsan sevgili Rijkaard yerine Hıncal'ı getirelim defans uzmanı olarak..
ibodan geliyor, mavi yelek mor kravat..

10 Aralık 2009 Perşembe

araya çomak* soktu hoca..

Ne salıdan beri ne de Beşiktaş kazanmaya başladıktan sonra söyledik. Sezon başında beri değişik platformlarda değişik bloglarda yazdık çizdik. Dilimizde tüy bitti. Hoca senin elindeki en büyük kuvvet defanstaki ve defansif orta sahadaki ikililerin.
Dün gece defansta problem yoktu. İkili sabitti yani. Ama bi gördük ki ernst fink ikilisi sahada ama hoca aralarına çomak sokmuş. Şimdi i toramanın adam markajıyla oynamasını eleştirmek kolay. Ben asla bunu eleştirmiyorum. Bunu da eleştiren biri varsa lütfen fener maçında da alex in adam markajı yapılmasını eleştirdiğini kanıtlasın önce. Benim eleştirdiğim nokta şu : ernst ten ofansif bir orta saha yaratmaya çalışmak. Bunu Türkiye liginde yapabilirsin. Nitekim ernst idare edebiliyor. Çünkü ilerde kalan ernst , maalesef Türkiye de takımlar çok yavaş hücuma çıktıkları için , geri dönüşü yapabiliyor. Ama dün gece bunun ciddi maçlarda olamayacağını hocanın görmesi lazım. Çünkü şu var hoca : bu adam orta sahanın defansif oyuncusu. Bu adama kimse bu konuda kötü diyemez. Ancak sen bu oyuncuyu ofansta kullanmaya çalışıyorsun. Eğer ernst Mustafa hocanın onu oynattığı gibi oynayabilseydi zaten şu an Türkiye de işi yoktu. Nitekim dün orta sahada kaptırılan top sonrası yakalandıkları kontratakta işi bitirdi rakip. O pozisyonda ernstin nerede olduğuna dikkat edin lütfen.
Umarım hoca bu maçta görmüştür ne defanstaki ne de defansif orta sahadaki ikilileri bozmaması gerektiğini.
Avrupa ya vedayı ettik. Açıkçası şampiyonlar liginde çok başarısız olduk diyemem. Sonuçta tarihe geçecek bir zaferle kapattık defteri. Sakın kimse manu eksik filan demesin dün gece gördük eksik olan manu yu.
Bundan sonra kartal lige dönüş yapacak hiç şüphesiz. Benim için önemli olan şu arkadaşlar : gelecek senede de bu vitrinde yeralabilmek. Bu hem maddi hem de manevi anlamda kulübe büyük güç katacaktır. Şampiyonlar liginde kalıcı olabilmek öenmli olan. Ben bu lige sene sonunda şampiyonlukla kalacağımızı düşünüyorum. Futbol bu , olur da ikinci olarak da katılırsak lige en az şampiyonluk kadar sevinirim.
*İ. Toraman

Bu Beşiktaş yazısı da konuk yazar kardeşim Beşiktaşkk'dan geliyor.

6 Aralık 2009 Pazar

"ceza yayi"na kadar

En sonda söyleceğimi en başta söyleyim. Bu sezon beşiktaşımızın ligdeki maçlarında beni en çok üzen bu haftaki puan kaybı oldu
Rotasyonla başlamıştı hoca ki bana göre Nihat hariç doğruydu. Neden Nihat hariç ? çünkü Nihat şu anda hem çok formsuz hem güçsüz hem de çok ciddi bir baskı altında. Elinden gelenin fazlasını vermeye çalışıyor. Bu da onu baskı altına alıyor. Bence Nihat önde olduğumuz maçlarda örneğin 2 fark yapılmış maçlarda , rahatlamış maçlarda sonradan girip golle buluşturulup takıma kazandırılabilir. Ama hoca baştan ona şans vererek ona olan güvenini gösteriyor.
Ha öyle ya da böyle Nihat fazla uzun olmayan bir süre zarfında beşiktaşın en büyük güçlerinden biri olacak.
Yine de Beşiktaş bence iyi oynadı. Çok ciddi gol pozisyonlarından yararlanamadı. Fink değişikliği şunu getirdi arkadaşlar. Diyarbakır dönen topları toplamaya başladı ve kontratak yapmaya başladı. Bu onlara hem zaman kazandırdı hem de yorulan defansına da dinlenme imkanı sağladı. Bu arada diyarbakır gol bile bulabilirdi.
Mustafa hocayı eleştirebilir miyiz Nihatla başladığı için ya da fink değişikliği için. Kesinlikle hayır bana göre. Beşiktaş yenebilirdi çünkü. Elbette maçın gidişatında yenilebilirdi de. Ama bir hoca takımını ancak rakip takımın ceza yayına kadar sokabilir. Buradan sonrası golcülere kalıyor. Beşiktaş da Cuma gecesi bunu çok defa yaptı. Ceza yayına kadar girdi.
2 puan kayıp var. Önemli mi ? önemli. Sorun teşkil eder mi ? etmez . Beşiktaş bu senenin de en güçlü şampiyonluk adayıdır bence.
konuk yazar beşiktaşkk'dan geliyor, siyahla beyaz..
beyaza siyah yazınca siyah beyaz mı oluyor beyaz siyah mı??

5 Aralık 2009 Cumartesi

esk:2 FB:1

GS maçından sonra bu takıma birşeyler oldu lafı çok klasik olur. Ancak GS maçından itibaren takımın sezon başındaki dengesi bozuldu. O maç için iyi bir hamle olan kazımın forvete çekilmesiyle ezber dahisi daum kanatlarına 2 solbek 1 fulesiz topuz koyunca takımın ofanstaki etkinliği sıfıra indi. bu yüzden agresif bir görüntü çizemiyoruz o günden beri. maça dönersek söylediklerimi tekrarlayacagım. gerçek mevkisi belli olmayan santos ile topuz FBnin ofanstaki etkinliğini müthiş derecede azaltıyor. sürekli pas hatası yapan santosun yerine uğur girince sol kanadımız olduğunu hatırladık. enazından ilk yarının sonuna kadar ugura şans verilmeli. aynı şekilde sağkanatta özer veya deivid denenmeli. çünkü gökhan ciddi anlamda yıpranıyor tekbaşına. klasik bir eskişehir olsaydı, eksikleri olmayan, güçlü bir youlası olan bir eskişehir olsaydı ciddi bir felaket yaşanabilirdi. aslında 3puanın en kolay olduğu bu eskişehir karşısında puan alamadık. lig uzun umarım bugunu çok aramayız...

4 Aralık 2009 Cuma

Kimi Ralli'de


Kimi Raikkonnen'in F1'e veda edişinin hazin öyküsünü Kemal anlatmıştı vaktiyle. Ne zamandır istediği Ralli yarışçısı olma hedefini gerçekleştirmiş bu sayede. Citroen Juniors takımıyla anlaştı 1 seneliğine. Taraftarları artık sıkı WRC takipçisi olurlar. Hayırlı olsun.

2 Aralık 2009 Çarşamba

farkımız burada ulan


evet flaş haberlerimizle bugune kadar sizi yanılttık. elimizde olmayan bu yanlışı düzeltmek için bilimsel çalışan bir ekip kurdum. ekip olarak 1haftayı aşkın süredir çalışıyoruz. günlük kuponlar halinde sunacagımız iddaa haberlerimize güvendiğiniz takdirde kaybetme olasılığınızın da sıfıra indiğini belirtmek isterim. ben ve ekibim kuponlar tutmaması halinde yatırdığınız bedel kadar bira garantisi sunmaktayız...


deplasman kuponu:

twente-FB 2

salzburg-lazio 2

AEK-everton 2

m.city-arsenal 2


bira tazminatı için kupon ibrazı istenir

1 Aralık 2009 Salı

Virgülüne dokunmadan anlat Romeo!



Konu bu, fazla söze gerek yok. Pazartesi günü, el classico ile ilgili neler yazmışlar diye aldığım gazetede gördüğüm haber, bir bakıyorum bir süredir yoğunluk nedeniyle eskisi kadar yakın takipçisi olamadığım Aceto'nunmuş, ve fena tongaya getirmiş adamları. Halka arz etmek de bize düşer artık dedim. Daha önce Star'da, paranoyakça gelirse gülün geçin, Uğur Önver adlı kişinin bizim burada verdiğimiz bir yorumu mot a mot kullandığını da görmüştük.

Hayırlı işler..

ps. Başlık, çok sevdiğim bir tiyatro oyunu olan "tarla kuşuydu Jülyet" isimli oyunun Tiyatro Kedi tarafından söylenen oyun müziğinden alıntıdır.

bayramlık fener


bir takımı verilebilecek en büyük ceza ne transfer yasağı, ne para cezası ne en önemli oyuncusunu oyundan atmak... en büyüğü seyircisiz bir sahada maç oynatmak. bu durum bir kez daha FB-K.paşa maçında ispatlandı. 3-5 kişinin attığı 8-9 plastik bardağın cezası, o takımın ruhunu almak, mücadele azmini almak olmamalı... 50000kişi arasından atılan 8bardağın cezasını milyonlar ödememeli... kurban bayramında yenilen etin hazmı için fenerbahçe maçını bekleyen milyonlarca müslüman cezalandırılıp yenilen etin mideye oturmasının sebebi 8bardak olmamalı... koyun dışında kurban verilmemeli...

Topların efendisi


Hak eden kazandı. Altın top Messi'nin. Kısa postu, bu aralar tekrar gazına geldiğim LOTR'den alıntı yaparak bitirelim.
altın olan her şey parlamaz
her gezgin yitirmemiştir yolunu
gücü olan yaşlı kolay kolay solmaz
derindeki kök atlatır donu
küllerden bir ateş dirilecek
bir ışık fırlayacak gölgelerden
kırılan kılıç yenilenecek
şimdi taçsız olan
kral olacak yeniden