En son Avrupa Şampiyonası'na Bosna'yı yenerek gitmiştik. Bu sefer de öyle olmasını umuyorduk hep beraber..
Açıkçası maçın hemen başında attığımız golden sonra atak yiyeceğimiz çok açıktı. Kontrollü oyunu bir türlü hazmedemeyen bünyemiz bütün besinini tempolu ve kaotik oyundan alıyordu. Defansın ortasında Servetle defalarca beraber oynamış Emre Aşık - Emre Güngör dururken, Fatih Terim'in sırf Galatasaraylı ve Fenerbahçeli oyuncu sayısını eşitlemek için çağırdığı Önder Turacı'nın oynaması, defanstan top çıkarmakta dahi zorlanan Milli Takım'ın işini bir kat daha zorlaştırıyordu. Orta sahada yine Galatasaray'da oyununu her gün geliştiren Mustafa Sarp varken, ileride Milli Takım'a ve Trabzonspor'a çok şey katacağına inandığım ama henüz takımında bile yerini sağlamlaştıramamış Ceyhun Gülselam'ı oynatmak yine şapkadan tavşan çıkarma hareketleriydi. Yağmurdan önce nemini iyice arttırıp bunaltan ağustos havasının yağmurdan sonra rahatlaması gibi, yediğimiz gol sonrasında bir rahatladı oyun. Gerçi takım rahatlamamıştı tabi, aksine stresi artmıştı ki maçın henüz yarım saati oynanmış olmasına rağmen takım kaptanı ve teknik direktörünün hakem tarafından cezalandırılmasına diyecek hiçbirşey olmamalı. Ama Bosna'nın Türk Milli Takımı üzerindeki baskısı azalmıştı.
Açıkçası maçın hemen başında attığımız golden sonra atak yiyeceğimiz çok açıktı. Kontrollü oyunu bir türlü hazmedemeyen bünyemiz bütün besinini tempolu ve kaotik oyundan alıyordu. Defansın ortasında Servetle defalarca beraber oynamış Emre Aşık - Emre Güngör dururken, Fatih Terim'in sırf Galatasaraylı ve Fenerbahçeli oyuncu sayısını eşitlemek için çağırdığı Önder Turacı'nın oynaması, defanstan top çıkarmakta dahi zorlanan Milli Takım'ın işini bir kat daha zorlaştırıyordu. Orta sahada yine Galatasaray'da oyununu her gün geliştiren Mustafa Sarp varken, ileride Milli Takım'a ve Trabzonspor'a çok şey katacağına inandığım ama henüz takımında bile yerini sağlamlaştıramamış Ceyhun Gülselam'ı oynatmak yine şapkadan tavşan çıkarma hareketleriydi. Yağmurdan önce nemini iyice arttırıp bunaltan ağustos havasının yağmurdan sonra rahatlaması gibi, yediğimiz gol sonrasında bir rahatladı oyun. Gerçi takım rahatlamamıştı tabi, aksine stresi artmıştı ki maçın henüz yarım saati oynanmış olmasına rağmen takım kaptanı ve teknik direktörünün hakem tarafından cezalandırılmasına diyecek hiçbirşey olmamalı. Ama Bosna'nın Türk Milli Takımı üzerindeki baskısı azalmıştı.
İkinci yarıya 2 kanat bekli 3-5-2'ye döndü takım. Bosna'nın bu taktikle oynamasının dezavantaj olduğundan bahsetmişti Fatih Terim daha önce, onları kendi silahlarıyla vurmayı düşündü. Açıkçası fena geçmedi 2. yarı. Rakip de pozisyonlar buldu biz de bulduk. Belki de en önemli eksiğimiz Burkay'ın da maçtan sonra dediği gibi yedek kulübemizde oyuna girişiyle etki yapacak bir oyuncumuzun olmamasıydı. Zaten 2 değişiklikle tamamlamış olduk maçı.
Bu maçtan sonra illa suçlu arayacak, Arda'yı, Gökhan'ı yerin dibine sokmaya hazırlanan insanlar geliyor gözümün önüne. İyisi mi maç hakkında pek kimseyle konuşmamak. Zira bu çocuklar bu insanların çenesini her kapattığında daha da bilenecek futbolun çirkin yüzü. Bu Dünya Kupası burada biter bence. Dünyanın izlemekten en keyif aldığım 3 oyuncusunu (Arda,Messi,C.Ronaldo) göremeyeceğim için geriye Fildişi Sahilleri'ne ve Avustralya'ya başarılar dilemek kalıyor sadece. Kader'de Keita'yı ve Kewell'ı desteklemek varmış.
10 yorum:
Bu arada dunya kapsinda Sabri de olmayacak onu da hatirlatiyim :))
Bence Fatih Teim artik gitmeli... Bu mactan once herkesin aklindan gecen ama dillendiremedigi gercek iyice su yuzune cikti. Kaotik futboldan rasgele futboldan bikti herkes.. Basket takiminin oynadigi muhtesem sistem oyunundan sonra bu maci izlemek bize gercekten eziyet oldu...
Dunya kupasi yine baska bahara kaldi... Dunya 3.suyuz demeye bi 4 yil daha devam edecegiz galiba...
Fatih Terimin onu da kusturmiyim bunu da dariltmiyim diyerek 4 buyuklerden cagirdigi futbolcularla takim olunmayacagi.. Kemiklesmis bir kadroya ihtiyac oldugu da asikar artik... (Yillarca sirf bu sebepten Huseyin Cimsir diye bi adama katlandik.. Bugun nerede kendisi???)
galatasaray'la kazandığı başarılar ortada olan ergün penbe varken illa bi beşiktaşlı kadroda olsun diye ismaili oyuna alması yine terimin hatalarındandı.
@adsız;
kesinlikle katılıyorum..
w.t
m.sarp-ceyhun konusunda haklısın, önder ilk maçına göre çok da kötü degildi bence, genelde süper servet olunca partneride iyi görünüyordu. dün servet iyi degildi.
Dünyanın izlemekten en keyif aldığım 3 oyuncusunu (Arda,Messi,C.Ronaldo)??
futbolun çirkin yüzleri bu yorumuna aşırı fanatiksin blogu mikip attın gsworldcup.blogspot.com adlı blog kurmalısın gibi yorumlar yapabilir.
bu arada dünkü spiker yüzündende maç gitti diyebiliriz, takıma o havayı veremedi gerizekalı, önde olan takım öyle mi anlatılır
sevgili trap,
bir futbolcuyu izlemekten keyif almak için onun dünyanın en iyi oyuncusu olmasına gerek yok. Misal senin Alex'i izlemekten daha fazla keyif aldığın kaç futbolcu vardır ki??
spiker konusunda katılıyorum ayrıca sesi de fena halde uğursuz İlker Yasin'e benziyordu
yok yanlış anladın beni lafım sana değil bir tane adsız yorumcu var ona lafım.
trapano
Allah belanı versin adsız, adın her ne belaysa, korkak ve karaktersiz insan.
Neyi çekemediğini anlayabilmiş değilim; topu topu günde 150 kişinin okuduğu bu ortamda.
Fikirlerini beğenmediğin başka yazarlar vardır mutlaka, ama onlar yayınlamaz senin fikirlerini yazısının altında, belki de bu yüzden onlar yerine bizim duvarımıza işiyorsun.
Neyse, başardın allahın belası, geçici bir süreyle yorumlar modere edilecek.
Aşşağılık yaratık, küfür ederken anonim kalan, eserini bilg. başından seyredip kıs kıs gülen insan sureti..
Yorum Gönder