7 Nisan 2009 Salı

Macheda ve bizim oğlanlar


1991 doğumlu Macheda son dakika golüyle Manchester'a galibiyeti getirdi. Düşünün ki forvetinde Rooney,Berbatov,Tevez gibi isimlerin bulunduğu Manchester United'da bu hafta hep İtalyan Macheda kouşuldu. Bunu sağlayan ise 58. dakikada takım Aston Villa karşısında 1-0 mağlup iken ona güvenip oyuna alan hocası Alex Ferguson. Gerçi Scholes,Berbatov ve Rooney sakatlık ve cezalı olmalarından dolayı kadroda değillerdi ve Nani'nin yerine sokabileceği başka hücumcusu yoktu Sir'in.

Hatırlarsanız 0-0 devam eden bir Konyaspor maçında oyuna sonradan giren cılız çocuk Aydın Yılmaz, 90. dakikada attığı golle galibiyeti getirmiş hatta şampiyonluğa giden yolda önemli rol oynamıştı. Daha sonraki maçlarda kadroda yer bulmasına karşın sakatlanarak gözlerden uzaklaşmıştı. Sene sonunda Dünya Gençler Şampiyonası'nda 10 Numarası Arda Turan, forvetinde İlhan Parlak, defansının sağında Uğur Uçar olan Türk Milli Takımı'nı sağ kanattan hücuma taşıyan isim ve takımın en etkili 2. ismi (1. isim İlhan Parlak, kaç gol atmıştı hatırlamıyorum) olarak dikkat çekmişti. Takip eden sene kendini pek gösteremeden Arda Turan'ın Mourinho diye seslendiği Abdullah Avcı'nın takımına katılmıştı. Fiziğini ve oyun stilini güçlendirdiğini düşünmüştük. Bu sene Galatasaray'a döndüğünde ne kadar yanıldığımızı görmüş olduk. Kötü bir Sertan Eser uyarlamasına dönüşmüş, bizim Rommedahl olmasını beklediğimiz Aydın. Şimdi Volkan ve Mehmet Güven ile birlikte bu takımda ne işi olduğu çözülemeyen birkaç isimden biri olarak gösteriliyor.

Bir de Cafercan Aksu olayı var tabi. O da genç takımlarda attığı gollerle farkedilmişti. Hele İspanya Genç Milli Takımı'na attığı frikik golü vardı ki hala akıllardadır. Takımdaki sol ayaklı oyuncu eksikliği nedeniyle Hagi zamanında oyuna sonradan alındığı vakitlerde ve hazırlık maçlarında sol açığa gönderilmişti. Halbuki asıl mevkisi forvet idi. Paf maçlarında sahada varlığıyla farkedilen bu genç forvetin harcanması çoğu kişiye göre Macheda'nın parlaması gibi takımı 1-0 mağlup iken Gençlerbirliği karşısında kurtarıcı olarak oyuna sürülmesiyle olmuştu. Aslında daha çok yerine girdiği kişinin Hakan Şükür olması idi tartışılan. Cafercan, takımın geri kalanı gibi pek bir varlık gösteremeyince yetersizliği(!) çıkmıştı ortaya. Arda ve Uğur'da tutan kiralık gönderme olayını Cafercan'da da denedi Galatasaray ama Rizespor'da koskoca sezonda toplam 45 dk oynayabildi. Geri döndüğü Galatasaray paf maçlarında konuştuğu yıllardır tanıdığım bir hakem arkadaşıma dediğine göre Rize'de sıkılmış, kendini fazla zorlamamış. Kafa böyle olunca, yaşıtları futbollarının baharına ulaşırken bizim Cafercanlar,Özgürcanlar,Mülayimler hala patlama yapması beklenen genç yetenekler olarak 2.ligde orada burada bekleniyor.
Takımın yarısı sakat ve cezalıyken ısrarla şans verilip bunu sadece Altay karşısında değerlendirebilen geleceğin Tuncay'ı(!) Yaser'den bahsetmeyeceğim bile bu arada, seneye kesin gönderilir takımdan.

Batuhan Karadeniz olayı için ise denilmesi gereken çok şey var. Pek çok blogda arkadaşlar çok güzel analizler yapmışlar. Benim favorim bu oldu. Hami Mandıralı'nın sözü var bir de Batuhan için: "Çok yetenekli ama kişilik problemleri olduğu açık". Benim gözümde ise Aydın Yılmaz, Aydın Karabulut, Cafercan Aksu gibi süperstar adaylarının esamesinin okunmadığı yerde hem attığı goller hem verdiği demeçlerle hem de son olayıyla bu kadar gündem olması bile diğerlerinden ne kadar sıyrıldığının ve Türk futbolu için ne kadar önemli olduğunun göstergesi.
yine yazdık genç yetenek yazısı kurtulamayız dillerden, dilden kurtulamamak fena fantezide değil hani

3 yorum:

Emre Yılmaz dedi ki...

Harika bir yazı eline sağlık...

Adsız dedi ki...

aydın ve diğerlerinin yapamadıgı patlamayı machedanın yapacagı garantisi???

trapano

Al lee dedi ki...

hiçbir garantisi yok trapano kardeşim, bkz. Giovanni dos Santos - Barcelona ve yüzlerce örnek.