1 Mayıs 2009 Cuma

Renklere verilen gönül, isimlerden bağımsız olsa da, Vefa ne bozadır ne de semt ismi..

Galatasaray'ın Hacettepespor hezimetine dair yazacak çok şey var. Ama ben kaleci Ercüment ile başlamak istiyorum. Fenerbahçe'nin Hacettepespor'u 7-0 yendiği maçtan sonra, maçın kazanılmasının normal olduğunu ama farkın bu kadar olmasını Ulaş'a da borçlu olduklarını söylemiştim. Hacettepespor'un kaybettiği puanların hepsi olmasa bile önemli kısmında Süper Lig'in en kova ikilisi Recep-Ulaş'ın payı olduğu açıktı. Ama 23 yaşındaki 3. kaleci Ercüment'in bu ikisinden çok daha iyi olduğunu görünce Ergün Penbe'den öncekilerin nasıl farkedemediklerini düşünmeden edemedim. Bugün Kewell'ın üzerine atlayıp yerde kıvranması dışında gayet iyi bir kompoziyon sergiledi.

Bordeaux maçında göreve başlayan Bülent Korkmaz için Kapalı Üst'te sonuna kadar arkandayız pankartı açılmıştı, forumlarda ise yönetim bir başka efsaneyi daha harcamasın bu sene gitse bile Bülent'in arkasında olalım lafları dolaşıyordu. Ama ilk mağlubiyetten sonra çok bilen ulema Bülent'ten hoca olmaza bağladı mevzuyu. Zaten ciddi bir kamuoyu oluşmazsa kimse hocayı yollamaz. Yani Skibbe'yi Polat, Yanal'ı Şener gönderdi ama yarın öbürgün ah hoca biraz daha sabretseydi diyecek taraftar kitlesi dün stadlarda bu adamlardan kurtulun diye bağırıyordu. Taraftarların anlık, günlük yaşadığı bir takımda uzun vadeli sağlam planlar yapılamaz, taraftar her ne kadar hergün Ferguson, Wenger benzetmeleri yapsa da kulüp yönetiminden önce kendisi izin vermez böyle bir istikrara. Son 3 maça bakacak olursak, Bülent Hoca'nın kadro seçimlerini Büyükşehir Belediyespor maçında beğenmiştim. Ankaraspor maçında Baros'un çıkarılmasını ben de hata olarak görsem de öte yandan bir hafta içinde Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı yenen Ankaraspor'a seyircisiz ortamda tek pozisyon (o da duran toptan) vererek ve 4-5 net pozisyon vererek berabere kalınmıştı. Bugünkü maçla ilgili ise bütün suçu hoca da bulmuyorum nitekim teknik analizin ötesinde yorumlarım olacak. Ama derlemek istediğim Bülent Hoca'nın arkasındayım demiştim, takımı küme düşürmediği sürece en az 1 yıl daha sabrım var benim; en azından tutarlılık adına "Büyük Kaptan istifa" diye de bağırmayacağım, "Cevat Güler oley" de demeyeceğim. Hele bugün Ergün Penbe diye bağıranların yarın Hakan Ünsal diye çığıracaklarını düşünmemeye çalışacağım. Bunu söylerken, Bülent takımı sene ortasında aldı, takım iyi çalışmamıştı geyiklerine katılmıyorum. Zira Guus Hiddink, Juande Ramos gerçekleri var. Elbette ki Bülent Korkmaz yeterli değil henüz ama öğrenmeye açık ve bir süre sonra yeterli olgunluğa ulaşacağına inanıyorum. Bugün Galatasaray'ın kolu alçıda ve taraftarın maçı bu şekilde tamamlaması gerekiyor, vefa diye bişey varsa.Ben hala Uğur Uçar'ın antrenman yaptığı Bülent Hoca'nın ona baktığı aşağıdaki fotoğraftayım. Bir türlü ilerleyemiyorum.

Galatasaray'a gelirsek ben ömrü hayatımda bu kadar kopuk bir Galatasaray görmedim. Yardımlaşmadan ve kıç kaldırmaktan tamamen yoksun bir takım vardı sahada. Ne rakibe basmak için, ne hücum etmek için ne de Kewell'a haksız yere dayılanıldığında yanında olmak için kendini yormadı hiçkimse. Arda Turan her yere koştuğu için mi takım birbirine daha yakın geliyordu bundan önce bilemiyorum. Meğerse herkes Arda'ya yakınmış, farkedememişim. Galatasaray'a gelmiş olmayı hiçbir zaman hakedemeyeceğine çok evvelden kanaat getirdiğim Yaser ile forveti çiftlemeyi düşündü önce Bülent Hoca. maç boyunca yanıltmadı beni Yaser, rezalet oynadı. Ama kulübede de alternatifi yoktu. Bank Asya'da gollerini sıralayan Özgürcan Özcan olsaydı en azından dedim içimden. Ümit Karan'a güvenemeyen Hoca, Yaser'in yerine Kewell'ı kaydırarak, defansın soluna Volkan Yaman'ı, ortasahaya ise Hakan Balta'yı geçirdi. Ama zaten ataklarını yoğunlukla sağ kanattan yapan Hacettepespor'a daha büyük bir nimet sağlanamazdı. Zaten oyuna girer girmez adamını kaçıran Volkan ilk golü hediye ediyordu.

Bu takımda Alpaslan ve Aydın Yılmaz Bilkent'te imza dağıtırken unutulmuşlardı herhalde. Hadi Aydın senenin büyük hayal kırıklığı da, Alpaslan oynadığı sürelerde hep göz doldumuştu, saç baş yolduran Volkan Yaman yerine tercih edilemez miydi Alanzinho kılıklı bilemiyorum. Kim girse oyunun şekli değişir diye baktığımda kulübede kimseyi göremedim. Süper kadrosu nereye gitti bu takımın bilen varsa anlatsın.

Hasan Şaş ve Ümit Karan diyecek oluyorum, sonra aklıma Hasan Şaş'ın Juventus, Ümit Karan'ın Fenerbahçe maçları geliyor, konuşmaktan vazgeçiyorum. Siz de öyle yapın, severek ayrılalım, yuhalamadan hele ki küfretmeden.
boş bu hayat tamamen boş; şişe gibi, kavanoz gibi boş bişey işte. Ama dibi var, yankı yapmıyor.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

cevat güler oleyy cevat gülerr oleyy cevat güler oleyyy......ahhahahahahahaha

Adsız dedi ki...

cevat güler oleyy cevat gülerr oleyy cevat güler oleyyy......ahhahahahahahaha


fufinho

Adsız dedi ki...

@allee
:)güzel yazı sizlerin bu halini görmek için çok dua ettik biz

senin söyleyemediğini ben söyleyim: bülent istifa edersen üzülürüz, ama dogrusu bu :))

trapano

kiki (kazım kazım) dedi ki...

adam güzel uyuyor ....