25 Şubat 2009 Çarşamba

İt dalaşı - 1. bölüm sonu


Maç beklediğimiz gibi çok zevkli geçti. Hatta, hayatımda izlediğim 0-0 biten karşılaşmalar arasında en güzellerinden biriydi. Maçın en önemli iki adamı Ronaldo ve Cesar bence. Ronaldo her topu aldığında rakip 11'in tamamının konsantrasyonunu kendisine çekti, savunma hattının başka bir şey düşünmeye mecali kalmadı.

Cesar ise maçın tamamında ceza sahası hakimiyetiyle güven verdi kalesinde. Maç boyunca yaptığı 3-4 kritik kurtarış var, ama bunlar öyle sıradan kurtarışlar değil. Hepsi tecrübe ve zeka kokan açı kapatmalar, refleksler vs. Özellikle ilk yarıda Giggs'le karşı karşıya kaldığı pozisyondaki kurtarışını çok takdir ettik ekran başından.



Bir de izleyemediğimiz, netten özetini izleyip baygınlık geçirdiğimiz diğer maçları var günün. Barcelona, Juninho'nun klasik frikikiyle yenik duruma düşüp, 60 dakika mağlup kalıp, ki bu da oynadıkları son 180 dakikanın 100 dakikasını mağlup geçirmiş olmaları demek, Henry'nin muhteşem kafasıyla turu kurtardı bence. (gereksiz istatistik, françois'ya selamlar:) )
Atletico, 2 kez öne geçtiği maçta Lisandro Lopez'in muhteşem performansını durduramadı, komşu ülkeye avantajlı gidemeyecekler.

Venger'in çocuk işçileri ise Roma'yı, van Persie'nin penaltı golüyle 1-0 yendi. Tribündeki 3lü de boş ders havasındalar, keyfe bak! Otur ağla, nasıl bir 3 eksik bu, takım göçertecek cinsten. Yazık Arsenal'e, Arsene'e..
saat 10:00'u geçti, ben halen işe başlamadım, şişer..

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Ronaldo ve Cesar hakkındaki yorumların süper. çok güzel ifade etmişsin. eline sağlık..

Adsız dedi ki...

barselona yorumun anlatım bozukluğu içeriyor. ben sonucunu anlamadım..:)
ama geri kalan bölüm gayet sağlam,klasik barış yazısı olmuş..

burkay

Barizzio dedi ki...

Burkaycım çok fazla sağol :)
Gereksiz bir istatistik vermenin heyecanıyla cümlecikten çıkamamışım meğer!
cümleciksin..