29 Eylül 2010 Çarşamba

Bursaspor eskizi


Bugün Bursaspor Ibrox'ta karşılaşacağı Rangers, kendimi bildim bileli bizim 3 büyükler ayarında gördüğüm bir takım gibi gelmiştir bana. Böyle Porto'nun biraz altında Sporting Lizbon'un biraz üzerinde. Neden Portekiz Ligi'nden örnek verdim bilmiyorum ama öyle işte. Bu sene henüz askerden dönmüş olmamın da etkisiyle henüz izleyemedim bu yüzden bugünkü maç ne olurdan öte kısaca Bursaspor izlenimlerimi paylaşmak isterim.

Bursaspor'u ise Galatasaray ve Valencia maçları ile askerlik dönüşü Bucaspor maçında 90 dk izleyebildim. Gördüğüm kadarıyla geçen seneki kadro yapısı ve oyun sistemi aynen korunmuş Bursaspor'da. Pek çok takım gibi 4-2-3-1 ya da 4-4-2 oynamasına karşın, çok adamla geride kalınan ve kolay kolay kontra yemeyen sistemi, muhakkak kule santraforla destekleyen, defanstan uzun toplarla çıkan bir takım hala Bursaspor. Geçen seneden kalan en önemli yadigar ise eksikliği ile ligin orta sıra takımlarının bir türlü yükselememesinde başrol oynayan kazanma alışkanlığının yitirilmemesi olmuş. Ligdeki maçlarında güzel futbol oynamamalarına rağmen büyük takım havasıyla kazanıyor gibiler. Şampiyon kadronun geçen seneye göre aşama kaydedememesindeki en büyük sıkıntı ise Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılınacak bir ortamda takıma sınıf atlatacak transferlerin yerine tam anlamıyla yapılamaması olmuş. Öncelikle belirtmeliyim ki Ertuğrul Sağlam bu sene takımda takviyeye ihtiyaç duyulan noktaları iyi belirlemiş diye düşünüyorum. Defansın solunda gönderilip kurtulunan Veli yerine Wederson, ortasında Zapo'nun yerine Stepanov, forvette kule santrafor Turgay'a alternatif Nunez, orta sahada yaratıcı oyuncu alternatifini zenginleştirmek adına İnsua ve defansın önünde Hüseyin-Bekir Ozan-Ergiç üçlemesine ilaveten Svensson. Bunlar arasında en başarılısı olarak Vederson'u görüyorum. Buna benzer olarak da beklediğim transferler Nunez yerine en kötü ihtimalle Makukula ya da Mehmet Yıldız'ın, Svensson yerine Aurelio'nun alınmasıydı. Risk almadan takıma güç katması kesin isimlere yönelinmesi idi. Stepanov şimdiye kadarki performansıyla doğru bir transfer olduğunu gösterse de onun yerine biraz daha yaşlı, tecrübesi ve pozisyon bilgisiyle İbrahim, Ömer gibi isimlere katkıda bulunabilecek bir oyuncu bekliyordum. Takımın defanstan pasla çıkmak gibi bir derdi olmadığı için pas yapabilen demiyorum zaten. Orta sahaya yaratıcı oyuncu gerekliliğini Arjantinli bir oyuncuyla gidermek ve İnsua'yı almak şu anki performansına rağmen yanlış transfer değildir bana göre. Gerçi yine Beşiktaş'ın yok yere elden çıkardığı Tello, Delgado gibi isimler çok daha doğru olabilirdi.

Birkaç futbolcu için de birşeyler karalamak isterim. Geçen senenin en iyi çıkış yapan Türk futbolcusu Ozan İpek'in bu sene takıma uyum sağlayamayan Misimioviç havalarında olması, takımın bir kanadını komple Wederson'a itelemeye yol açmış.

Transfer penceresi hamlelerinin dışında takımda direkt oynamamasına anlam veremediğim oyuncu ise Bekir Ozan. Bucaspor maçında ilk 11 başladı ve Selçuk İnan etkisi yarattı takımda. Ama genel olarak 2. yarılarda giriyor sürekli olarak. Ben olsam önce onun ismini yazarım orta sahaya sonrasını düşünürüm.

Senenin gözümden düşeni ise Sercan Yıldırım. Büyük bir balon olmaya doğru ilerliyor gibi görünüyor. Adam geçme ve dripling yeteneklerinden çok şey kaybetmemesine rağmen gol vuruşları ve oyun zekasında zerre ilerleme katededememesi yıllarca Süper Lig'de yaşadığımız harcanma Deja-vu'larına ilave olacak gibi görünüyor.

4 yorum:

Sheila Tequila dedi ki...

Bursa'da büyüdüm, dolayısıyla Bursasporlu çok arkadaşım var. Ben "her zaman, nerede olursa olsun kendi takımın dışında kimseyi destekleme" gibi bir düşüncenin destekleyicisi olmama rağmen, onlar adına seviniyorum. Fakat taraftarın tutumu son anda beni delirtti ve "ne halleri varsa görsünler, hatta havalarını iyi bir alsınlar şunların" diye düşünmeye başladım.
Adı Bursaspor görmemişliği bu eziyetin..
Bursaspor'a pek şans vermiyorum işin açığı.

Al lee dedi ki...

@s.tequila
Taraftarın son tutumu derken tam olarak neyi kastettiğini öğrenebilir miyim? Bursalıların her tarafa 16 yazmalarını ve yıllardır ortalarda görülmeyen yeşil-beyazın bu sene moda olmasını dersen kısmen haklısın. Ama birgün Hatayspor ola ki süper lig'e çıksa hele bir de şampiyon olsa nasıl havalara gireceğimi tahmin bile edemiyorum. Gerçi benimkine rüya bile denmez :)

Sheila Tequila dedi ki...

Şöyle ki, malum sitede Bursasporlu arkadaşlarımın avatarlarını "UEFA logosu altında kupa ve Bursaspor arması" temalı fotoğraflar yapması üzerine, artık iyice görmemişliklerini tasdiklediler. Başka takımları tutan arkadaşlarım bile kırk yıllık Bursasporlu oldular. Şamşırıyorum.

Barizzio dedi ki...

2012'de
Şampiyonlar Ligi'nde
Koyacağız Real Madrid'e
Şampiyona finalindeeeeee
:)