22 Kasım 2009 Pazar

köşedeki bakkal, totalleşmeye karşı

Çalışıyoruz işte durmadan çalışıyoruz. Bir yandan hayat akıp geçiyor ve 1 aydır cumartesi-pazar dahil çalışmanın ardından bugün öğlen 15.00 civarlarında eve çocuklar gibi koşarak geliyorum. Aklımda olan tek şey Sivasspor maçından bu yana özlediğim yere Ali Sami Yen'e gidebilmek. KinG ve Wasted ile maçı izleyip tribün bestelerini dejenere etmek, futbol konuşmak, vs.. Şimdi hayat bu kadar zavallı ve hayal edilen tek eğlence de futbol maçı olunca insan çok şey bekliyor maçtan.

İstanbul'un diğer iki takımının maçı Trap'ın tahminlerinin aksine lider olanın aleyhine sonuçlanınca iyice yalancı medyaya döndük. Yok o değil haberleri yaparken blog ismi veriyor adamlar kaale alsa lale resmi koyacak blog girişlerine altında da "cezayayi'na sevgilerle" diyecekler. Maç böyle bitince heyecanlanan Galatasaray taraftarları akmış yine tribünlere stad oldukça doluydu. Haftaiçi olaylarına ithafen Yiğit Şardan ile ilgili açılan pankartlar ve tezahüratlar, direkt olayın içinde olmamasına rağmen olayın sorumluluğunu üzerine alan bir yöneticiyi onore etmek ve yönetim kavramının olduğu yerlerde olması gereken anlayışı teşvik etmek açısından değerliydi bence. Bir yandan da hala istifa etmesi gerektiğini düşündüğüm ama ben kız takımıyla ilgileniyorum diyen omurgasızların kulağını çınlatmıştır umarım.



Her ne kadar Yiğit Şardan konusundaki tavrını beğensem de oturduğum yerde etrafımdaki insanların çoğunu sevemiyorum. Sanki babalarının teknesinde boğaza açılmış gibi bir sonradan görmelikle durmadan puro içen arkadaşlara sesleniyorum, bu sizin günlük hayatınızın bir parçasıysa, ofiste sigara molalarında bile puro içiyorsanız ya da resimdeki adamasanız amenna ama aksi takdirde az biraz etrafa saygı be, ne kokuttunuz. Yok niyet ettim nargile sokacam gelecek hafta o olacak. Ama dumandan havadan şeyleri de geçtim de bu kendi oyuncusuna maç boyunca küfreden taraftar güruhuna, maçtan sonra "ben total-motal anlamam, Rijkaard oyunu kazandıracak hamleler yapamıyor" diyen futbol profesörlerine de ekipçe dalacaz, sonra adı tribün terörü olacak.

Maça dönersek, öncelikle aranın takıma çok yaradığını söylemeyemem. Zira maçın başında iki pası bir araya getiremeyen bir takım vardı. Rijkaard; Barış yerine Elano, Arda yerine ise Ayhan ile başladı oyuna. Ama Elano, Barış'tan teknik ve oyun bilgisi olarak çok üstün olsa da aynı agresifliği gösteremeyince, Ayhan ise eski hücumcu günlerine sünger çekmiş olunca takımda uyumsuzluk rahat farkedilebilir oldu. Maçı izlemeden sadece kadrolara bakıp yorum yapmayı seven bazı arkadaşlar Ayhan ile oyuna başlamayı 3 defansif oyuncu ile oynamak ile değerlendirebilir ama maç izlendiğinde defansa minimum yardım eden ve devamlı gol pozisyonlarını içinde olan ama girdiği her topu da kaybeden bir Ayhan vardı takımda. Oyuncu oyuncu irdelemekten hoşlanmıyorum da Hakan Balta'ya acilen bir çözüm bulmak lazım. Zira bu adamın bir sorunu var. Yıllardır izlediğimiz oyuncudan çok başka yerlerde kafası da çok dağınık. Geçen sene Volkan Yaman Otobanı diyorduk. Bu sene tercihli yola çevirdi Hakan orayı.
Ama takımdaki en büyük eksiklik defans-orta saha ve hücum hattı arasındaki kopukluk oldu. Şöyle ki Galatasaray defansı oyuna sadece bekleri ile çıkabiliyor. Orta sahadan topu alıp dağıtabilecek iki oyuncu var ki biri Ayhan diğeri ise Linderoth. Onların da biri forvette bekliyor diğeri ise kulübede. Orta saha ile forvet arası bağlantıyı da en iyi Arda sağlayabiliyor. Bugün sahanın her tarafına ayak basan sözde kondisyonsuz Kewell, muhtemelen Arda oynasa bu kadar yorulmayacak ve en iyi yaptığı vuruşları yapabilecekti. Her zaman söylediğimiz gibi Sarp ve Topal pas alıp vermede toptan kaçtığı için onların girmediği boşluklara mecburen öndeki 3'lü giriyor ve top son bölgeye aktarıldığında orada olması gereken oyuncular geride kalabiliyor. Bunun örneğini defalarca gördük maç içerisinde.

Galatasaray maçı kazanabilecek pozisyonları üretti ve Kuddusi Müftüoğlu karaktersiz bir yönetim gösterdi. Özellikle saçma sapan fauller çaldı, avantajları yedi. Bunların hepsi doğru ama özellikle ikinci yarıda Ali Sami Yen'de abluka altına alınmış bir Galatasaray vardı. Bunun temel sebebi de maçı bitirip eve gitme konusunda göstermiş oldukları feci istekti. Ayrıca boy ortalaması bu kadar yüksek olan bir takım nasıl her kornerde rakibe topa vurma imkanı sağladı anlayabilmiş değilim. Yenilen gol tamamen rezaletti zaten. Burada Manisaspor'un hakkını da vermek lazım. Bu sene Ali Sami Yen'de gördüğüm en karakterli futbolu ortaya koydular. En azından puan almak için hep beraber topun arkasına geçmediler. Başta bizim Yaser olmak üzere mümkün olduğunca zorladılar ve hakları olan puanı aldılar. Bir sözüm de Simpson'a: Fenerbahçe'ye boş kaleye kaçırıyon bize atıyon, alacağın olsun..
Taçsız Kral, Metin Oktay, tek aşkıydı Sabri Sarıoğlu, Senin gibi Popescu'yu, Unutur mu Bratu

9 yorum:

Adsız dedi ki...

boşluk iyiymişş...:D Yazını okuyordum, Paco de Lucia dan Entre Dos Aguas dinlerken ve Avusturya şarabımı içerken, püro yaksammı dedim, ettiğim küfürler geldi aklıma vazgeçtim...:) Közsüz hava sahası lütfen artık ya, ben milletin yanında sigara içmemeye alıştım içilmesin cidden..Çakmak arayacaklarına puroyu arasa polizei ler keşke, bayram olsa hayat, Şardanlara canına mum dikilmesin...

KinG

Adsız dedi ki...

hacım,manısanın attıgı golun bızım defans oyuncularının uzun boyluluguyla ne ilgisi var? :)

Francois...

Barizzio dedi ki...

Bi de, Tribünden kombineli 1-2 arkadaş, bi de ntvspor, maça ilgi çok azdı dediler, senin cümlende bir sarkazm mı var, yoksa algı farkı mı?

köşeli dedi ki...

elano brezilya milli takımında ve manchester city'de arkadaki üçlünün sağında oynuyordu. yani galatasaray'da barış'ın, sarp'ın oynadığı yer.
dün birkaç yorumcu sonunda elano'nun doğru yerde oynatıldığını söylediler ya pes.
bu herifin komple bir 10 numara değil, iyi bir 5 numara olduğunu ne zaman çakacaklar merak ediyorum.
bu adam biraz daha güçlenince yanına topalla, linderothu koyup ideal üçlüyü bulmalıyız. çünkü rakamlar bir yana arkadaki üçlümüz çok yeteneksiz. hele sahada öyle bir ayhan varki hani o prekazi'nin monaco'ya attığı goldeki gibi gerilip ağzının ortasına bi koyucaksın...

Al lee dedi ki...

@bariz
Valla bilader bizim oturduğumuz yerden açık full görünüyordu. Hani dışarısı kalabalık olmayınca biz de öyle sandık önce ama içerisi kalabalıktı, kuru kalabalıktı ama :)

trapano dedi ki...

isteyerek mi öyle vurdu bilmiyorum ama simpson bize çok şık bir gol atmıştı.
yalancı medya olayına gelince adımızı temizlemek için bilimsel çalışan bir ekiple beraber hsonu için muhteşem bir kupon hazırlıyorum. ve kuponum tutmazsa kaybedenlere kupon değeri kadar bira garantisi veriyorum.

Al lee dedi ki...

@trap
bomboş kale kaçırdığı gol attığından daha çok yer etmiş kafamda :)
kupona da gireriz herhalde, baksana kaybetmek yok nasılsa

Adsız dedi ki...

o puroyu rulo yapıp önümüzdeki teltoşa insert etmeli..maç 1-1 bitime 4 dakka kala stad terkedilir mi lan?

w.t

ahmetokur dedi ki...

Gol oldu yıkıldım ya.
Girdim fifa 10 da manisaya 10 attım :))