6 Temmuz 2011 Çarşamba

başkana mektup

Azizim Başkanım,

Öncelikle geçmiş olsun, renklere olan aşkından, takımımla bütünleşmenden dolayı insan olduğunu unuttuk, daha doğrusu unutturdun...seni sevmeyenlere göre sen nato müteahhiti kamuflajı giymiş bir mafyasın silah tüccarısın aslında, elinden herşey gelir, her türlü pisliği yapabilecek birisin... sevenlerine göre fenerbahçe sevdalısı, tek hayatı fenerbahçe olan efsane başkan... dediğim gibi unuttuk; yeni evlenmiş oldugunu hayatında yeni bir sayfa açtığını, torun sahibi kayınpeder olduğunu, anjiyo olabileceğini bile unuttuk... geçmiş olsun büyük başkan...

Başkanım;
Teknoloji ve internet gelişti; illegal olarak haddimiz genişledi; her türlü pisliği yapabilecek bir mafya olduğun için telefonların dinlendi; belki yengemiz hanımefendiye sürpriz yapacaktın belki bir ihale vardı, belkide bir transfer görüşmesi; sürekli yanındaki sinan engin'e çaktırmadan bunu "tarla yeşillendimi?" diye sordun... ama sen mafyasın daha dikkatli olman gerekirdi, sen insan değilsin...
Yaptıklarımız sadece telefon dinlemek değil başkanım; bu internetle birlikte bloglar açıldı, çok tanınmayan mutfağın adamı gazeteci aceto bey iki güzel yazıyla, oğluna orijinal isim vermesiyle sevildi tanındı, popülerleşti sanal yazarlık, e beleş de artık salvolar hadsizlikler... hatta kendimizi ünlü bir spor otoritesi sanıp hergün ömer üründülle dalga da geçtik biz bloggerlar... halbuki gerçek adımızla bile yazmıyoruz... loranlar gibi samandıralarda da yatmıyoruz, işte molada atıp tutuyoruz... mesaide mühendis, molada rıdvan...

Başkanım;
Pazar gününden beri gelişmeleri izliyorum bilgi kirliliği içinde; sonuç belli değil... ama bana göre belli... sen insansın ya aykutun, alexin, emrenin, volkanın, luganonun, mehmetin, gökhanın, ömerin, preldziçin, nevriyenin, arslanın, sarı meleklerin, adını bilmediğim kürekçilerin emeklerini riske atmazsın... biz bu çirkin ortamdan çıkacağız ama temizlenerek çıkacağız, fareler gidecek kulüpten, avuçlarını kaşıyanlar gidecek, aile olmayı bilmeyen, komadaki dedesinin ölmesini bile beklemeden arkasından konuşabilecek karakterdeki scugnizziler gidecek... sen yine tek dirseğini yaslamış gözleri dolmuş bir şekilde sarı kravatınla bizlere sesleneceksin daha temiz bir şekilde...

Saygılarımla
Trapano

ps: başkanım sen hastanedesin, benden sana kısa bir rapor:
Ceza tahtası: Sadri Şener, Melih Gökçek, Scugnizzi...
Gözden düşenler: "Başkan gitsin yeni bir numara ben" hayalleri kuran Yıldırım Demirören ve muhalefet...
Göze giren: Ünal Aysal, başkan futboldan anlamıyor ama kulüplerin yüceliğini bize hatırlattı, futbolumuza çok çok şey katacak...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Trap bro, iyi yazmışın da bu kadar temiz olduğunu "umut" ettiğini düşünüyorum. Kimsenin de elini kaşıdığı yok, sora sıra bize de gelir mi acaba endişesi var. Benim aldığım duyum sanki her olay acaip belgeli, görüntülü fln.. Bu kadar sükse yaratacak bir olayı poliste tesadüflere bırakamazdı sanki..Yani düşünsene ergenekonu, delil yetersizlğinden adam salınmıyor, aksine delil yetersiz diye içerde tutuluyor, bu burda sökmez hacı.. Neyse orası ayrı mecra, ben Aziz Başkanın görüntüsüne üzüldüm, bir empatim tuttu yine..Başkan olsam ben ne yapardım dedim..Aziz Başkan belki bişi yapmamıştır ama kendimi düşününce kendimden korktum bro.. Başkanlık spor kulüp fln zor işlermiş, gönülden sevdiği için neleri yapmazki insan..

KinG

Adsız dedi ki...

yazının altına imzamı...

şekerim çıktı yoruma ara veriyorum
şişli etfal'e gittim dönücem.

Tanıl Bora dedi ki...

ya şansal büyükağa ve rıdvan dilmen nerelerde gören varsa bir zahmet haber versin.. o değerli yorumlarını bekliyorum ikisinin de....