23 Şubat 2010 Salı

dürüm of the week


Milli Takim'da teknik direktör degisikligi, Besiktas-Galatasaray maçi ve Bursaspor-Fenerbahçe maçlariyla ilgili ayri ayri biseyler yazacak zaman bulamadiydim. Zaten pek çok farkli mecrada bir sürü sey söylenmis. Ben de çok farkli olmasa da kisa kisa yorumlar yazayim bu haftanin Türkiye'de futbolla ilgili.
* * *
Guus Hiddink, Dünya'nin tartismasiz en iyi hocalarindan biridir. Fenerbahçe hariç yönettigi her takimla basarilar kazanmistir. Fenerbahçe'den sonra basarisizlik olarak adlandirilabilecek en önemli durumu 1998 Dünya Kupasi'nda Hollanda ile basarili olamamasidir. O zamanlar yardimci antrenörü olan Rijkaard ile emeklerini Türk futbolunu kalkindirmaya harcayacak olmalarinin bizim için büyük sans oldugunu düsünüyorum. Milli Takimlar Genel Koordinatörlügü'ne Ersun Yanal'in getirilmesi de müspet bir hamledir kanimca. Zira Ersun Yanal bütün yas gruplari arasindaki dengeleri ve gelisimleri takip edebilecek düzeyde sistematik bir hocadir. Futboldan anlayan ve bu denli sistematik çalisabilecek çok az yerli hoca oldugunu göz önünde bulundurursak, koordinasyon görevinin Ersun Yanal için biçilmis kaftan oldugunu iddia edebiliriz. Rasit Çetiner'in Ümit Milli Takim'in basina getirilmesi ise hayal kirikligina ugratti beni. Ümit Milli Takim'in Fatih Terim döneminde, Genç Milli Takim'in Abdullah Avci döneminde yaptiklarini göz önünde bulundurursak, Ümit Milli Takim'i yillarca çalistirip uluslararasi hiçbir basari elde edememis Rasit Çetiner'den ziyade, daha yarismaci ve A Milli Takim teknik direktörlügüne oynayabilecek çapta bir hocayla anlasilabilseydi keske. Gerçek sikinti ise P.Van Hooijdonk, Oguz Çetin ve Engin Ipekoglu üçlüsünden olusan yardimci antrenörlerde diye düsünüyorum. Öncelikle hepsinin Fenerbahçe kökenli olmasi ve Fenerbahçe'de antrenörlük beklentisi içerisinde olmalari, Hiddink'i camiaya sirin gözükmek amaciyla yönlendirmelerine sebep olabilir. Oguz Çetin, hiçbir antrenörlük döneminde ne Fenerbahçe'ye ne de Milli Takim'a herhangi pozitif birsey saglayabildigine inanmadigim bir insan. Sirf eskiden tanisiyorlar diye Oguz Çetin'i seçmek yerine, geçen dönemde Ümit Milli Takim'da çalismis olan Hami Mandirali'nin görev almasi daha katkili olabilirdi. Engin Ipekoglu, Bursaspor'da görev yaptigi geçici dönemde sanssizliklar karsilasmasa daha basarili olabilirdi kanimca. Defalarca yasadigi sakatliklardan sonra geri dönebilmesi profesyonelligini yeterince ortaya koyuyor bence. P. Van Hooijdonk ise, Türkiye'ye gelmis geçmis en sevilen yabanci futbolculardan biridir. Futbol bilgisi ve ilerlemis yasina ragmen antrenmanlardan sonra bireysel çalismasi pek çok Türk futbolcuya fada saglayacaktir. Ancak Daum ile ebedi düsmanliklari ve Fenerbahçe Teknik Direktörlügü'nü hayal ediyor olmasi önceden de bahsettigim üzere Hiddink'i yanlis yönlendirmesine yol açabilir.
* * *
Besiktas - Galatasaray maçini çok kisa geçmeye çalisacagim. Elano ve Arda ayni zamanda sakatlanmasaydi maçi Galatasaray 2 farkla kazanirdi. Jo'nun maç eksigini atmasi Galatasaray'i çok daha güçlü bir takim yapacak. Servet'e teklif varsa hemen gitsin. Ama seneye Ali Turan'dan çok daha iyi bir eküri gerekecek Lucas Neill'a. Keske Semih olabilse de geri dönebilse Antep'ten. Maç boyunca Galatasaray defansif oynamasina karsin ilk 11'leri karsilastirirsak Mustafa Denizli'nin maçi yaratilacak karambollerden Nobre ile gol kaçirmanin ötesinde hücum anlayisina sahip olmadigi ortadaydi. Böyle bir maça Ekrem Dag'i hücumcu olarak oynatirsan sadece Ibrahim ile yapacaklari ikili kademelerle Keita'yi kilitlersin ama gol bulamazsan o taraftan. Keita'nin yumrugu maç boyunca Ibrahim'in hareketlerinden daha çirkindi. Kirmizi kart çikmamasi ise hakemin maç boyunca yaptigi yanlislar listesinde çok da siritmadi.
* * *
Genç Semih gibi bir tamlama oldu artik Mücadeleci Fener. Ama her ne hikmetse her takim 3 pasta ceza alanina giriyor bu mücadeleci Fener'in. Maçin en kötü adamlari sirasiyla Bilica-Deniz-Gökhan Gönül'dü bence. Sag taraftan getirdigi toplarin çogunu harcadi Gökhan Gönül ama mücadeleciydi iste. Guiza'nin aglamasina üzüldüm, ama bizim Trap ve Burak destek atmislar Divan Kurulu'ndan, gögsüm kabardi bilinçli taraftar profilleriyle. Diger oyuncular da Alex ve Emre'nin istediginin yarisi kadar isteselerdi maçi kaybetmezlerdi. Bir sürü sakatlik var dogrudur ama en önemlisi Lugano sakatligidir. Oyunculari sene basindan beri rotasyona sokmamakta direnen Daum yillardir her pozisyonda Deniz'i oynatmaya kalkmasa belki bu sakatliklar bu kadar etkilemezdi takimi.

2 yorum:

trapano dedi ki...

2 gol atıp 3 yemek nedir, bilicanın gereksiz hareketlerini görünce eduyu daha çok özlüyor insan...

Adsız dedi ki...

Keita nın pozisyonunu sonra tekrar tekrar izledim yanlışım olmasın die..keita kardeş sinirden ibrahimin önüne geçerken bide omuz göğüs hizasına kolu koyiyim hafif sert demiş, ibrahim kafayı eğip gelince kafanın üstüne konduruvermişş..eminim yan hakem görebilseydi yapıştırırdı sarıyı ama kırmızı deil..onun dışında ibrahim futbol yoksunu insanının yaptıklarını da izledim, 2. hareketi direk gepetto carlos un keitanın yanlış bacağına sarılması gibi,tamamıyla kasıtlı şekilde omuz kafa bölgesine sarılmışş..aşağı almışş..neyse pozisyonları geçiyim de, FR takımı Barça modelinden alıp Chelsea ekolüne yaklaştırdı ya bişi demiyorum..bana zorunluluk fln diceksiniz, ama Al lee kardeşime önceden sölediğim gibi sistem yaratıosan bu geçişler tehlikeli ve takımı geriye götürür gibi gelio bana..beklicez ve görücezz..

KinG