15 Aralık 2009 Salı

taş yerinde ağırdır..

Hemen sevinmeyin kardeşler Beşiktaşa artı 1 puan yazın. Çünkü fb de gs de bu deplasmandan en fazla 1 puan çıkartabilir. Yani yenilirlerse ki inşallah öyle olacak gibi Beşiktaşın artı 1 puanı olacak bu deplasman. Ancak Beşiktaş , Mustafa hocanın dediği gibi geçen seneden daha rahat şampiyon olmayı düşünüyorsa buradan artı 3 çıkartmalıydı. Üstelik rakiplerinin kendinden hiç de daha iyi oynamadan kazandıkları 3 er puan sonrasında.
Mustafa Denizli yi eleştirmeyi hiç sevmiyorum aslında. Adam bu takımı geçen sene uçurumdan aldı ve berbat bir yönetim kuruluna rağmen şampiyon yaptı ve izmirde fb yi ezerek yenip kupayı aldı. Ama dün gece benim bile sabrım taştı ki birçok Beşiktaşlının da öyledir sanırım. İlk şunu söyleyim yapılan değişiklerle takım güç kazanacağına güç kaybetti. Hocam bu takımda dünkü kadroda tello çıkarsa tabata girer nobre girmez. Hocam Manisa geriye yaslanmış sen takımı kanatlara yayacağına incemanı alıyorsun. Yahu bu adam da orta sahanın orta kısmında oynuyor. E bu ne yani göle maya çalmak mı?
Bu değişiklikler asıl eleştireceğim konu değil. Birincisi nihatla ilgili. Hocanın şunu görmesi lazım. Bu adamı artık bizim dediğimiz gibi kazanacaksın. İlk 11 de başlatmayıp oyun rahatladıktan sonra sokacaksın . Geniş alan bulacak önünde bu adam. Gollerini atıp rahatlayacak. Gerisinde hem fikirim senle hoca. Nihat Beşiktaşın en büyük gücü olacak.
İkincisi ernst konusu. Mustafa hoca messi defans oynar mı ? oynamaz. Yani messi kötü futbolcu mu ? hayır. O zaman sende ernsti önce ofansif oynatıp sonra yapılan ilginç değişiklikler sonrası sol açık oynatma. Nobre bile girdikten sonra ersnt ten daha çok geriye dönüp top aldı. Ernst defansif orta sahada iyi onu önde kullanmaya gerek yok. Önde kullanırsan ne olacağını cska maçında gördük bu maç da iki etti. Dün , tello çıktıktan sonra bu çok daha arttı , ferranin belki sezon başından beri en çok uzun top kullandığı maçtı. Yok ,çünkü adamın yanına gelip oyunu kuracak en iyi oyuncuyu sen ilerde oynatıyorsun. Taş yerinde ağırdır hocam..

Bu yazı da Beşiktaşkk'dan geldi. Peki bu blogun asıl yazarları nerede? Tabii ki yıl sonu kapanışlarında..

11 yorum:

Adsız dedi ki...

İnceman Fink ve Ernst'in performans kayıpları nedeniyle oyuna alındı.Şu düsturu edinirsek, yapılan her hareketin bir anlamı vardır, o zaman işimiz kolaylaşır.
Şampiyonluk yarışında rakiplerinin varlığı ve çokluğu önemlidir.
Bu her takım için geçerlidir.
Barcelona geçen sezon önüne gelene fark atarken Real Madrid ile şampiyonluk maçına çıktı.Neden? Çünkü rakibi yarışı bırakmamıştı.
Beşiktaşlıların bu niye zoruna gidiyor anlamıyorum.Geçen sezon tek rakibi Sivas olan bir yarış vardı, bugün bu böyle değil.
Bu yılın Beşiktaş açısından özeti bu maçta gizli.Gol yerse zor kazanır, maça yenik başlarsa Allah'a emanet.

ramram dedi ki...

Zorumuza giden birşey yok canım. Bizim derdimiz biraz medyayla.

Adsız dedi ki...

"Mustafa Denizli bu takımı geçen sene uçurumdan aldı ve berbat bir yönetim kuruluna rağmen şampiyon yaptı."
İyi de hangi uçurum? Gittiğinde 6 maçta 4 galibiyet 2 beraberlikle takım Fenerbahçe'den 8, yanlış hatırlamıyorsam Galatasaray'dan da 2 puan öndeydi. Sonra geriye düştü ve tekrar toparladı. Mustafa Denizli olmasa Ertuğrul Sağlam kalsa bence 15 puan farkla şampiyon olurlardı. Zaten Bursadaki ve beşiktaştaki topladığı puanları maç başına ortalamaya vurunca diğer bütün hocalardan açık ara öndeydi.
Ama bu görülmedi ve Mustafa Denizli yine şapkadan tavşan çıkardı yine kahraman oldu. Adam kendini iyi satıyo...

thePLAYER

Adsız dedi ki...

Bu blogu ve daha bir çok blogu uzun bir süredir takip eden bir okuyucu olarak şunu söyleyebilirim ki bu kadar mesnetsiz yorumları çok nadir görüyorum.

Bir önceki post'da da yorum olarak yazmıştım tekrar edeyim. Beşiktaş bu sezon birden fazla farkla sadece 3 maç kazandı. antalya maçı 73. de 2-0 oldu, trabzon maçı 89 da 2-0 oldu. geriye bir tek 3-0 lık fener maçı kalıyor. yani postu adan arkadaşımın önerisine göre nihat bu sezon ligde sadece fener ve antalya maçında forma bulabilirdi. beşiktaşönüne gelene 3 atmıyor ki böyle bir yorumu makul bulalım.

Buna ek olarak yazının dili gerçekten rahatsız edici. blog sahipleri yazı yazamıyorsa da, blog post alsın diye yazı yazılmasına da izin vermekten vazgeçmeli.

Serdar T.

Adsız dedi ki...

bursa ve beşiktaşı çalıştırmak arasında dağlar kadar fark var.. tigana da ertuğrul sağlam da lige iyi başlangıç yapıp sonunu getiremediler bi türlü

ramram dedi ki...

thePlayer o kısım gözümden kaçmış. Saolasın.Ertuğrul Metalist maçına kadar gayet iyi gidiyordu.

Adsız dedi ki...

Hocaların hocası Beşiktaşşk...Blog yazarlarının gönül yazar olduğu bir ortamda yazılarınla ayakta tutmaya çalışıosun blogu..helal olsun,fakat;
Düsturunda hep bir küçümseme var.Hocanın ne istediğini biz bilemeyiz ve düşüncelerimizi böyle empoze edemeyizz..
thePLAYER a kesinlikle katılıyorum, o zamanda anlamamıştım şimdi de anlamıorum, Ertuğrul nie gönderilmiştir...Skibbeyi anlamadığım gibi..
Kabul, sorumlu hocadır her zaman, ama bu bence yönetim için böyledir..Beşiktaş takımının taraftarı klübü öyle garip bir şekilde benimsiyorki, kendini hocadan bile üstün görebiliyor..biraz sakin olmak lazım, 3-5 maçla sistem kurulmazz..23 yıldır aynı takımda TD olanlar var unutmayın..

KinG

Adsız dedi ki...

sevgili serdar bir maçın rahatlaması için mutlaka iki fark olmasına gerek yok ya futbolu iyi bilmiyorsun ya da beşiktaşı iyi takip edemiyorsun. örnek verdiğin trabzon maçının ikinci yarısı beşiktaş yarı sahasında oynandı durum 1 0 iken.nihat için ben bu ortamdan bahsediyorum.dediğin gibi maçın rahatlaması sadece skorla olmaz yani. olmayacagı da beşiktaşın tarihinde var. sanlı kaptanın bükreş macerası ya da carewin yıldızlaştıgı inönüdeki valerenga maçı.maçın rahatlaması sadece iki farkla olmaz. bazen alisamiyende 0 0 giden maç bile rahattır.
beşiktaşk

Adsız dedi ki...

Futbolu iyi bildiğim ya da beşiktaşı iyi takip ettiğimde yönünde bir iddiam olmaz, olamaz.

Ancak " ceza yayına a kadar" isimli postda aşağıda yer alan ifadeyi okuduğumda, maçın rahatlamasının en önemli göstergesinin takımın önde ve mümkünse birden fazla farkla önde olması olduğunu düşünmüştüm.

"Bu da onu baskı altına alıyor. Bence Nihat önde olduğumuz maçlarda örneğin 2 fark yapılmış maçlarda , rahatlamış maçlarda sonradan girip golle buluşturulup takıma kazandırılabilir. Ama hoca baştan ona şans vererek ona olan güvenini gösteriyor."


Demek ki yanlış bir değerlendirme yapmışım.

Ellerinize sağlık; böyle devam...

Serdar T.

Adsız dedi ki...

belki de ben kendimi ifade ederken yanlış kelime kullanmışım. rahatlamış derken karşı takımın defansının ileri çıkıp maçın nihat gibi boş alanlarda daha etkili olduğu dönemden bahsetmiştim.bunun da skorla yüzde yüz bağlantılı olduğunu düşünmüyorum. yine de eleştirilerin için teşekkür ederim.
beşiktaşk

Adsız dedi ki...

Ernst 2 maçtır yokları oynuyor. Mustafa Denizli ertuğrulla kıyaslanmaz bile bence.Ama eleştirilmeyecek diye de birşey yok.Mesela bobo yu ne kadar geç kullanmaya başladı anlamadım.