21 Aralık 2009 Pazartesi

ilkyarının ardından fenerbahçe

İlk yarı güzel başladı güzel bitti fenerbahçe için; 10 hafta boyunca alexin, emrenin, defans hattının muhteşem performansıyla iyi top oynamadan kazandı maçlarını... türkiye ligi için yeterli aslında, bir tane fark yaratan oyuncu, çok koşan bir ortasaha elemanı iyi de defans yaptın mı ilk 5tesin. kötü futbola rağmen kazandığımız maçlardan sonra gelecek için çok ümitliydim aslında, yakında takımın ofansı da düzelir, bol gollü galibiyetler gelir diye düşünüyooordum, taa ki ahahaa, GS zaferinin kutlanışının canlı haliini görene kadar... herkes gibi ben de güldüm, mutlu oldum o görüntüleri görünce ama aklımdan da -ulan dereyi görmeden sıvamıyoruz değilmi paçaları, ulan noldum değil nolacam, ulan ulan son gülen ulan- klişeleri geçmedi değil. sonra "yok be dedim sevinmek onların da hakkı" deme gafletinde bulundum. çünkü bu görüntülerden sonra fenerbahçe yanılmıyorsam tam 21 gün maç oynamadı. oyuncular için büyük tehlikeydi. uzun süreli izinler, liderlik, rehavet... ve bu tehlikeyi kazım kaza yapana kadar, önder cama vurana kadar farkedemedi aykut ile yönetim... daum da çok yetersiz kaldı, hatta bu yıl daum bu işlere hiç karışmadığını sadece taktik konusunda sözü geçtiğini düşünüyorum. neyseki rakibimizin de yardımıyla ligin ilk yarısını lider bitirdik. ancak devre arasını iyi değerlendirmemiz gerekiyor. ligin 2.yarısı carlos yok, dışı adam içi kazım olan santosun bu yükü kaldırabileceğini düşünmüyorum. kulübün imajını fena halde zedeleyen kazımın da olmaması gerekiyor bence... ligle beraber avrupada da ilerlememiz için çok iyi bir sol kanat, çok iyi bir forvet almamız gerekiyor... yaklaşık 1 ay boyunca futbolsuz kalacaz, postlar yine azalacak, bu durumda barizzionun yurtdışı haberlerine ve alleenin elano savunan postlarına kalacaz, olsun!

1 yorum:

köşeli dedi ki...

ilk 5'e girebilme formülü kesinlikle mükemmel (orta sahaya çok koşan 2 eleman olsa daha iyi be)
abartılı gs galibiyeti sevincine dikkat çekilmesi güzel, arada (bak arada diyorum) biz kazandığımızda ki o aralar uzun sürelide olsa sevinçlerimiz bu kadar abuk subuk olmuyor. bunu tarafsız gözle senin de ifade etmen güzel.
fenerbahçe 90 model reno gibi.
ya tüpünü kaçırıyor, ya kapılar çalışmıyor, ya direksiyon kilitleniyor.
bi yere ulaşmaksa, bu model bi arabayla ne kadar keyifliyse fb'yle de o kadar keyifli oluyor.
gs da ligde ilginç puanlar kaybedebiliyor ama takım içinde avrupa ligine müthiş bir odaklanma var bence. rikaard avrupa'da kendini unutturmamak, arda gidemediği dünya kupasının yerine koyduğu bu vitrine çıkma şansını değerlendirmek, elano da dünya kupası kadrosunda ki yerini garantilemek adına daha çok konsantre olacaktır bu sürece.
ee fb'de avrupa liginde..
keşke oraya daha çok odaklanılsa.
bu sene rakiplerde dişli, dikkat çekecek, değeri daha da artacaktır bu kupanın.
ve bi öngörü, bu sene gs avrupa liginde en kötü ihtimalle yarı final oynayacak.
demedi demeyin.