24 Temmuz 2010 Cumartesi

atarsa..


Şafak 57 demişken ve her gün saatlerce düşünüp hiçbir şey yazamamışken, böyle bir çarşı vaktinde birşeyler karalamak, çölde su gibi geldi.
Dünya Kupası olsun, transfer dönemi olsun ya da hazırlık maçlarında hergün kendi kendime onlarca post attım ama paylaşamadım, yorum alamadım böyle alışınca zor geliyor insana aklındakini içinde tutmak.. Bu nedenle bu şafakla ben mi yazayım demedim, üşenmedim bişeyler karaladım.
Öncelikle Dünya Kupası hakkında bir iki kelam edeyim. Turnuvayı en iyi oynayan takım kazandı, gönlümün takımı Avustralya gruptan bilem çıkamadı. Ama İspanya ve Almanya dışında en çok Paraguay'ı beğendim. Müthiş bir oyun disiplini ortaya koydular ve İspanya maçı özellikle çok iyiydi.
Transferler ve yeni sezon görüşlerine gelirsek;
Galatasaray Lorik Cana'yı alarak iyi, Pino'yu alarak boş bir iş yaptı bence. Yıllardır Galatasaray'da tutunabilen yabancı futbolculara bakarsak karakterlerini ortaya koyabilen lider özellikli oyuncular olduklarını görürüz. Galatasaray yerlileri bu tarz bir karakter ortaya koyamayan hiçbir futbolcuyu kolay kolay içinde barındırmamıştır. Cana da kişisel özellikleri itibariyle Galatasaray'da tutunabilecek bir futbolcu olacaktır. Pino ise Gio'nun epeyce daha ucuzu olarak yer Rijkaard'ın gönlü hoş edilmeye çalışılacaktır. Ancak Galatasaray'da geçen sene Rijkaard geldikten sonraki birkaç aylık dönemde katedilen mesafenin üzerine hala birşey konulamaması üzüntü verici. Hala takım sahaya hızla yayılamıyor ve gücünü ortaya koyamıyor. Geçen sene pek çok maçta savunma ve hücum arasındaki tek hat Keita'nın da gidişi de eklenince Rijkaard-Neeskens ikilisinin yol haritasını merak etmemek elde değil. Neyse şehrin öte yakasında dedikleri gibi: Hep destek tam destek!
Fenerbahçe ise Dia ve Stoch transferleriyle geçen senenin Galatasaray'ına benzer bir hücum organizasyonu oluşturacağa benziyor. Ama ortanın ortasında Christian (GS maçına rağmen) ve defansın ortasında Bilica saatli bombalar ve daha vahimi alternatifleri çok daha zayıf. Uzun lig maratonu ve Avrupa'da geçen sene olduğu gibi çok can sıkabilir bu durum.
Beşiktaş, şu sıralar en havalı takım ve bana göre kadro genişliği en iyi olan takım. Henüz sistem tam olarak oturulamamış olsa da özellikle en çok eliştirilen kanatsız kartal özelliğinden çıkıldığı görülebilmekte. Herkes Bobo'nun alternatifsizliğinden ve forvet eksiğinden yakınırken, sağlı sollu ortalarda henüz esamesi okunmayan Mert Nobre dahi oldukça faydalı olabilecektir kanımca.

Askerlik bitene kadar en fazla 1 post daha atarım herhalde. Nizamiye kapısında bırakmış olduğum beynimin etkisiyle çok parlak olmayabilir ama her türlü sürç-i lisan vatan borcundan düşülerek affolunur inşallah.

Hiç yorum yok: