Gergin bir bekleyiş vardı kazanda ve çevresinde.. Belki son yıllarda İnönü’de Fenerbahçe’ye karşı aldığımız sonuçlardan belki de beraberlikte dahi şampiyonluk yarışında büyük bir yara alacağımızdan.Yine mahşeri bir kalabalık ama bu kez biraz farklı. Herkes inançlı ancak akıllarda geçen sene Şükrü Saraçoğlu’ndaki Cisse’ye verilen ucuz sarı kartlar, İnönü’de Ernst’in ceza sahası içerisinde düşürülmesine göz yumulması ve Süper Kupa’daki Bilica’ya çıkmayan kırmızı kart..
Herkes dananın kuyruğunun kopacağını biliyordu akşama.. Ya sene başından beri tüm yandaş medyanın istediği gibi yarışta iki takım kalacak ya da Beşiktaş herkese inat bende varım diyecekti bu yarışta.
İşte bu duygularla yürüdük Dolmabahçe’deki mabedimize.
Stada girdiğimizde dikkatimiz ilk çeken taraftar gruplarına ait olan tüm pankartlar kaldırılmış. Yönetimin mesajı ise şu ”Sadece Beşiktaş”. Bizde sadece Beşiktaş için oradaydık.
Maçın teknik yorumunu uzatmaya gerek yok. Sene başından beri söylediğimiz bir gerçeği tüm kamu oyunun görmüş olması bizi sevindirdi.Sivok-Ferrari, Ernst-Fink ikilileri kalite olarak bu ligin çok üstündeler ve Beşiktaş’ı “taş” gibi yapıyorlar. Nitekim Fink tekrar ilk 11’de başladığından beri oynadığımız 7 lig maçında 1 gol yedik, o da Kasımpaşa maçındaki hakemin icat ettiği penaltı golüydü. Açıkçası Mustafa Hoca’nın bu gerçeği geç görmesi bize çok puan kaybettirdi.
Fink için ayrı bir şeyler söylemek istiyorum. Geldiğinden beri çok eleştirilen bu futbolcu için ünlü skor yorumcusu! Rıdvan Dilmen Bank Asya Ligi’nde oynayabilecek sıradan biri yorumunu yapmıştı. Ancak Fink yine aynı yorumcu tarafından Fenerbahçe’nin efsane futbolcusu olarak lanse edilen Alex’e sahayı dar etti ve muhteşem bir gole imza attı. Son paragraf maçın kırılma anına.. Kazım’ın gördüğü haklı ve kendi takımı içinde bir o kadar da gereksiz kırmızı karttı. Ancak bu kırmızı kart aslında Kazım’a değil, geldiğinden beri Kazım’ın bu tür hareketlerine göz yuman Fenerbahçe’nin tüm teknik, idari ve özellikle yönetim kadrosunaydı
Bu yazı da kardeşim Barış'tan geliyor, Barizzio ile isim ve takım benzerliği diyelim..
Boris Kavasov - Bulgar Bilim Adamı
7 yorum:
@Barış
Yanlı medyaya varana kadar çevremdeki hiçbir Beşiktaşlı kendi takımına güvenmiyordu, şimdi ikiyüzlülüğün alemi yok. O gün oynanan maçta hepimiz biliyoruzki,eğer aynı maçı izlediysek, FB ilk yarı gol bulsaydı maç farka giderdi..O yüzden bu kadar taraftarcılık oynamadan ve BJK nin ortasahasını mükemmelleştirmeden biraz sakin olmalı..Yoksa eleştirdiğin skor yorumcusu Rıdvan'dan pek bir farkın kalmayacak...Gergin girdimki savunma göriyim die, yoksa beni ilgilendiren bi konu diil..:):):)
Bunların dışında Barış la artık bi tanıştırsan beni Al lee, zira Hüseyin ve Nevbahardan duyduğumuzla kalıcaz yauuu...:)
KinG
Açıkçası blogda görmeyi sevdiğim türden bir yazı olmuş. Ellerine sağlık kardeşim. Yalnız önceki maçlarda verilmeyenlerden bahsedip bu maçtakilerden bahsetmemek pek objektif olmamış. Olsun siyah olsun beyaz olsun napalım grisi yok bunun :)
@king
Sevgili Burkay kardeşim bu Barış o Barış da değil maalesef :) Bizim Bariz'in de tanıştığı üzere Antakya'daki kardeşimdir. Ama müdürüm Barış'la da tanıştırırım seni madem :)
yazıyı yazan al lee ye gonderen barış benim.."ilk yarı gol bulsaydı maç farka giderdi" yorumu hani halamın bıyıgı olsa amcam olurdu misali olmuş..hakem ile ilgili su dusuncem var..tek pozisyon tartısılabilir..o da gokhan ibo pozisyonu..bana gore ancak basketbolda hareketli perdeleme olarak faul calınabilecek cinstendi..tabi karsıt goruslere de saygım var
Skor yazarlığı ile alakası olmayan muhteşem bir yazı. :s
Gökhan'a yapılan hareket penaltı.
Bjk 3. gol ofsayt.
Tebrikler Beşiktaş.
O diil de BJK yi yere göğe sığdıramamışsın onun içindi yazdıklarım Barış, yoksa halamın ülkücü bıyığı var ortalığı sulandırmayalım...:)
KinG
yok be king o kadar deil sadece beşiktaşın defans ve orta saha 4lüsünün cok ii oldugunu dusunuom..bi de fenerin bjk macında sucu hakeme ya da sanssızlıga atıp kendi hatalarını gormemesi bizim işimize gelir yani..tsk ederim yine de eleştirin için
Yorum Gönder