1 Kasım 2009 Pazar

bu kulüp için vuran da vurdurtan da şerefli midir?


Ercan Saatçi konusunda daha da bişey yazmaya gerek olmadığını düşünüyordum. Ama bu sabah bazı bloglarda yer alan yorumlar beni kendi fikrimi ortaya koymaya zorladı. Gidip her birinde yorum olarak yazmaktansa buraya post etmemin daha uygun olacağını düşündüm.

Nedir peki Ercan Saatçi olayında beni kızdıran? Öncelikle şu konuyu açıklığa kavuşturalım, Ercan Saatçi o cümleleri başka bir arkadaşıyla konuşurken rahat rahat söylemiştir. Bunu herhangi birimiz de yapıyoruz zaten. Aramızda ben hayatta rakip takıma küfür etmem diyen varsa beri gelsin. Bu olayın FBTV'de gerçekleşmiş olması da bişey ifade etmiyor yine, zira olay FBTV'de yayınlanmadığı sürece orası da çalışanları için herhangi bir işyeridir, isteyen istediğine söver.

O zaman niye bir kaşık suda fırtınalar kopartılıyor ve başta ultrAslan olmak üzere Galatasaraylılar kıyamet koparıyor? Aslında herşey, hiçkimsenin zaten çok saygı duymadığı ama çok izlenen 90 dakika programının kaldırılması ile başladı. Haşmet Babaoğlu, programın yayından kaldırılma sebebinin Ferit Şahenk ve Fenerbahçe Spor Kulübü olduğunu açık açık söyledi yazısında. Öyle ya bu kadar milyon avrolar ve 3 yıl üstüste şampiyonluk sözü o kadar kolay verilemezdi. Basın da taraftarı ve camiayı yönlendirmede en büyük güç olarak kullanılacaktı. Aziz Yıldırım'ın başta Altan Tanrıkulu olmak üzere pek çok medya mensubuna gönderdiği Passat'lar henüz 100.000 bakımını bile yaptırmamıştı zaten kamuoyu hafızasında. Altan ise Passat olayının ortaya çıkmasından sonra "yalandan muhalifi" oynamaya başlamıştı. İlk zamanlarında analizler yapan eden adam, sonrasında Alex koşmuyor ama Fener süper yazılarından öteye gidememeye başladı. Peki Doğuş Grubu'nda eyyamıyla göz dolduran Şeytan Rıdvan varken Doğan Grubu'nu boş bırakmak olur muydu? En uygun adam ise tabii ki her maçının kahramanı 12 numara olan, Galatasaray'ı sarı kırmızı renklerle yeşil çimlerde oynadığı için terörist örgüte benzetecek kadar seviyesizleşen, hayattaki tek gayesini de FBTV'nin çekim arkasında yumurtlayan Ercan Saatçi'den başkası olamazdı. Bu duruma sadece Galatasaraylıların tepki göstermesinin altında ise Beşiktaşlıların artık ezilmeyi sindirmiş olması yatıyor kanaatimce. Aynı medyanın Mehmet Topuz olayına yaklaşımı gözönüne getirildiğinde ve daha önce de bahsettiğim Galatasaray'la ilgili başta Mehmet Çiftçi(Milliyet)-Erhan Telli(Haberturk) ikilisinin yalandan ibaret haberleri düşünüldüğünde ortada top yekün bir savaş var resmen. Aziz Yıldırım komutasında örgütlenmiş medyanın muhatabı biz olamayız belki ama tribünde gazetesini okuyup yalan haberlerin gazıyla futbolcuma küfredene cevabını verecek olan biziz.
Gözden kaçırılmaması gereken noktayı tekrar vurgulamak istiyorum. Kimse Ercan Saatçi niye küfretti, FBTV izlemeyin falan demiyor zaten. Denilen şu, böyle bir tetikçinin spor servisinin başında olduğu gazeteyi okumak, bile bile kumpasa gelmektir sadece.
ercayn akıllı olan uleyn

11 yorum:

Schumy dedi ki...

Boşuna yazıp çiziyoruz. Sene sonunda derslerini alacaklar, bakalım o zaman kime küfür edecekler...

ahmetokur dedi ki...

Sezon sonu şampiyonuz. Herkes görecek. Ercan Saatçi de ;)

ramram dedi ki...

hehe, yırtınıyoruz burada aylardır. böyle medyanın ben taaa .... Neyseki internet var. Bu arada geçen gün de süper haber. Sanırım milliyet.com.tr de. "Denizli Federasyona kin kustu". Böyle bir başlık olabilir mi? Gün gelir herkes herşeyin bedelini öder.

trapano dedi ki...

yok yok sen antakyaya dön, böyle olmayacak...

Barizzio dedi ki...

Bu genç başka bi gözlükle bakmış olaya..
chemedya.blogspot.com

Adsız dedi ki...

Ercan Saatçi'yi günahım kadar sevmem... Ama sonuna kadar haklısın Al Lee, hangimiz küfretiyoruz ki karşı takıma...

Diğer konuda da.. Ne kadar kumpas bilmem ne olsa da şampiyonluğa inanan takım, iyi oynayan, hakeden takım bir şekilde şampiyon olur.. Zaten Galatasaray gibi bir camiayı federasyon da medya da ne kadar uğraşsa da ezemez.. Senin için rahat olsun.. Eğer iyi oynarsak şampiyon da oluruz.. 2006 yılında da 2008'de de gördük bunu..

thePLAYER

Adsız dedi ki...

90. dakikanın kaldırılmasını Ferit Şahenk ve dolayısıyla Aziz Yıldırım'a bağlayanlar Hıncal abilerinin NTVSPOR'da program yapmasını nasıl yorumluyorlar aceba.
Şahenk aynı şahenk Aziz aynı Aziz. Demek ki Hıncal'dan değil herşeyi emme basma tulumba gibi kafa sallayarak onaylayan Haşmet'den rahatız olmuşlar.
Heralde buna inanıyosunuz. Yoksa Hıncal'ın NTVSPOR'da program yaptığından haberiniz mi yok, yoksa işinize mi gelmedi?

Al lee dedi ki...

açıkçası yazıyı yazarken kırmızı çizgiden haberdar değildim. yazıda belirttiğim Haşmet'in böyle bir ihbarı olduğu idi. Zaten şimdi orada program yapan Hıncal da kendi yazılarında "inanmak istemiyorum ama galiba Haşmet haklı" diyerek teyit ettiydi. henüz kırmızı çizgiyi izlemedim belki de hiç izlemeyeceğim zaten. Ama kabul etmek gerekir ki "2 yazarın ihbarı + passat dünyası + Ligtv'nin kesilen kabloları + Ercan vukuatı + Erhan Telli & Mehmet Çiftçi haberleri + Mehmet Topuz olayında ikiyüzlü habercilik mantığı" ve hakemlerin maç içinde önemli görülmeyen ama rakibin ağzına sıçan kararları tadında eyyam kokan gazete haberleri, Aziz Yıldırım'ın basın üzerindeki etkisi hakkında beni yeterince şüpheye düşürdü. Hatırlarsınız ki Yiğit Şardan ilk basın toplantısında gazetecilere: "biz de gerekirse başka kulüplerin yöneticileri gibi sizi patronlarınıza şikayet etmeyi biliriz ama bizi buna zorlamayın, düzgün haber yapın" gibi skandal bir açıklama yapmıştı. Burada anlayana 2 nokta var: Birincisi ve beni asıl üzen, bir Galatasaray yöneticisinin bu şekilde bir tehditte bulunmasıydı. Neyseki çok başarılı olmuş görünmüyor zira o toplantıdan sonra müspet herhangi bir değişiklik olmadır. İkinci nokta ise bu yazının konusuna yapılan vurgudur. "Başka kulüp yöneticileri (!) sizi patronlarınızdan kıstırıyor" diyen Yiğit Şardan'a bir basın mensubu dahi itiraz edememiştir.
Demirel gibi kendisine sorulan uzun soruya, sorunun zayıf noktasından girerek cevap vermek, soruya cevap vermek anlamına gelmiyor.
saygılarımla

Adsız dedi ki...

Öyle bir dünya yaratmışsınız ki kendinize. Bir tarafta Bolu Beyi kıvamında Aziz Yıldırım var bir tarafta da siz cefakar Galatasaray taraftarı, yöneticileri ve oyuncuları.
Bir tarafta ferman veren padişah bir tarafta ise dağları mesken tutan yürekli Dadaloğulları.
Ama o güzel gözleriniz nedense şunu görmüyor:
Fenerbahçe Galatasaray'a bir gol daha atmıştı ve santimlerle aut olduğu için iptal edildi.
Eğer Aziz sizin hayal ettiğiniz kadar güçlü olsa o gol iptal edilmezdi.
O kadar güçlü olsa Güiza kaleciyle karşı karşıya kalacakken Kayseri maçında ofsaytla kesilmezdi
O kadar güçlü olsa Gökhan Zan ve Servet Çetin'in Kazım karşısında dokunadan düştükleri pozisyonlara faul çalınmazdı.
Öyle güçlü olsa Kayseri'nin penaltısı verilmezdi (Hoş penaltı verilmese de kayseri bizi harcardı ya olsun).

Heralde yatağa girdiğinizde seni yenicem ulan İstanbul der gibi seni yenicem ulan Aziz diyosunuz.

Ya da Haldun Abim seni yenecek...

Ne diyim, bu kadar paranoya sağlıklı bir insana fazla.
Selametle...

Adsız dedi ki...

Kardeşim çok güzel yazı olmuş :)
bu arada dadaloğulları söylemini de sevdiğimi söylemeliyim :)
Uzun bir aradan sonra François...

BurGülEm dedi ki...

Valla bu ülkede, Medya yi Aziz Yildirim yönetiyor, Federasyonu Aziz Yildirim Yönetiyor, Hakemleri yönetende o Ama bakiyorsunuz ki 12 yillik Baskanlik hayatinda kazandigi sampiyonluk sayisi sadece 4 bu sürede Gs nin sampiyonluk sayisi 6 Bjk nin 2

Bence bu iste bir terslik var sizcede´yok mu.